Genetik temelleri de olduğu düşünülüyor ama bu ehemmiyetsiz olan kısım esasen. Kaygı ebeveynden çocuğa davranışsal örnek alma yoluyla geçiyor, bir nevi yetiştirilme tarzıyla. Uzun süre takıntılı bir insanla yaşayanlarda nasıl takıntılı davranışlar görülmeye başlanabiliyorsa öğrenmeye yetişkinlerden çok daha fazla açık dimağlarda bu davranışların genetikten de öte geçiş göstermesi gayet normaldir. Birçok ebeveynin bu genetik mevzusunu merak etmesi bana acaba 'sorumluluk almamak için' mi diye düşündürüyor. Akıldan geçen olası düşünce; "Genetikse çocuğuma yardımcı olmak için yapabileceğim bir şey yok, kader."
Yazdıklarında haklısın Samet, belki ebeveynler için bir kaçış noktası ama kalıtımsal yönü de yok değil bence. Mesela hastalık hastası bir dedenin torununun kaygılı olması gibi. Torunun dedenin yanında yetismedigi düşünülürse örnek alma durumu yok gibi.