Âh kadın
Âhların yeryüzündeki en güzel başlangıcı.
Yüzünde, sanki hiç yıkmamış bir bakış.
Hiç duvarlarımı yıkmamışçasına,
gülüyorsun şimdi.
Adım, o güzel iki dudağının arasından hiç dökülmemiş gibi.
Bakışların düşman bakışı, kalbinde depremler
yaratmışım da haberim olmamış.
Çocukmuşuz seninle de, büyüyünce yollarımız ayrılmış.
Suçlu ben olmuşum.
Seni solumdan etmiş, sağımı boş bırakmışım
gibi bakıyorsun bana.
Yerimi yadırgamış, yangınlar çıkarmışım da
seni enkaz altında bırakmışım, yapma.
Kadın;
bana öyle suçluymuşum gibi bakma.
Aynaya bakacak gücün olmadığından mıdır;
bana bu bir duble rakı etkisi yaratan sert bakışların?
Nedir bu öfkenin arkasında saklanan ruhumu
cümlelerle ezme çabaların?
Yapma.
Sanki omzum başını kaldıracak gücü sağlamamış
gibi bakma bana.
Yorma beni, aslında hiç var olmamış sen ile.
Şimdi gidiyorsun ya;
Giderken kapıyı kapat kadın.
kapat ki,
kokun dışarı çıkmasın bu harabeden.
-alıntı