Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Zweig'ın bu tekdüzeleşme, bireysel yapıları yitirme yıkımı için öngördüğü kurtuluş yolu, kendisinden yüz yıl önce, yani dünyanın henüz böylesine tekdüzeleşmediği bir zaman parçasında yaşamış Novalis'inkinden çok farklı değildir: "...bu durum karşısında yapabileceğimiz tek bir şey kalıyor: Kendimize kaçmak. İnsanın elinden dünyada bireysel olanı kurtarmak gelmez, insan sadece kendi içindeki bireyi savunabilir. Düşünce insanının en büyük edimi, her zaman özgürlüktür, düşünceler karşısında, nesneler karşısında, kendi kendisinin karşısında özgür olmaktır. Ve bizim de görevimiz işte budur: Başkaları gönüllü olarak kendilerini bağımlı kıldıkları ölçüde, kendimizi daha özgür kılmak! Başkalarının eğilimlerinin tekdüzeleştiği, tek bir yolla yetindiği, makineleştigi ölçüde, ilgi alanlarımızı daha çok zenginleştirerek düşünce dünyasının bütün göklerine yaymak! Bilmeye çalışmak ve ondan sonra bize ait olmayanı bilerek red etmek, kendimiz için zorunlu gördüğümüzü de yine bilerek korumak. Çünkü, ancak, bu dünyanın gittikçe artan tekdüzeliğine ruhumuzla da karşı çıktığımız takdirde, bu dünyada yıkılamaz olanın, her zaman tüm değişimlerin ötesinde kalanın sadık sakinleri olabiliriz..." Stefan Zweig
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.