Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

- Önemli değil... Hiç önemli değil... Kemiğe değmemiş. Basabiliyorum! Garibi şu ki... Bunca yıl... Önemi yok... -Birden kendini topladı-: Özür dilerim beyler! Başınız sağ olsun! Rahmi’yi kaybettik! Tanıyorsunuz! Yiğitliğini bile övmek, hatırasına hakaret olur! Affedersiniz! Ben Kurmay Binbaşı Nuri! 4’üncü Ordudan... Harbiye Nezareti’nde Alman heyetiyle çalıştım uzun zaman... Biraz Çanakkale’de, biraz Galiçya’da bulundum! Cemil arkadaşlarını tanıştırıp sordu: - Rahmi Bey’le Filistin’de mi beraberdiniz binbaşım? - Evet, Filistin’de... Allah rahmet etsin! Ölmeyebilirdi. Kendini öldürmek istiyor gibi davrandı. Ölümü aradı enikonu... Üstüne gitti. Akşam bastırırken, söyledim. Düşmanla aramız, üç yüz metre var yoktu. Herifler, sürünerek yaklaşıyorlardı. Alayın en önündeydi. Gerilemek istemedi. Söylediklerimi duyduğuna emin değilim. Duyduysa da, anlamamıştır. Başka şeyle düşünüyor gibiydi. Dikkatle bir yere bakıyordu. İki kere “Deli bunlar” dediğini zannederim. “Hemen koş... Ata bin... Bursa’ya yetiş... Durumu bildir” dedi. “Rica ederim...” demeye kalmadı, aramızdan bir kurşun geçti. Benim sağ kulağımla, rahmetlinin sol kulağının iki parmak açığından... “Emrediyorum” dedi. Filintasıyla ateş edip, herifi düşürdü. Sonra iki kere, “Git” anlamına elini salladı. Gülüyordu. Birden çok neşelendiğine eminim. Evet, birden neşelendi nedense...
Sayfa 484 - Bilgi Yayınevi, Üçüncü Bölüm, Dönemeç, IIKitabı okudu
··
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.