Cumhuriyet bürokratları sadece siyasi kararları uygulamakla yetinmemişler, siyasi kararların alınmasını sağlayan tüm yetkileri de ellerine almışlardı. Tamamıyla halkın olduğunu söyledikleri ve söylemekten bü yük bir zevk duydukları otoriteyi, "halk adına ve halka rağmen" ellerine alıp, derin bir "iman" ile kabullendikleri