FERİŞTAH: Hayır hayır hayır! Bu kez fentezi değil Mükremin şiir yazdım.
MÜKREMİN: Hah! Bir şiirimiz eksikti!
FERİŞTAH: Bence de... Bu kadar hisli bir ilişki şiirsiz olur muydu? Ve şiirimiz şöyle oldu:
Maalesef seni bana hasta dediler
Üzgün bir haberi sevinçle verdiler
Kalk sevdiğim sarıl bana dedim
Razı gelmiyor gönül avun dediler
Edelelere karşı kendini savun dediler
Manyak mısınız dedim ne savunması
İçinin yangınını söndür dediler
Nasılsa ilk harfleri okur dediler!