Gönderi

200 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
1984 vs CESUR YENİ DÜNYA MİX
Distopyalar genelde baskıcı devletin ve onun totaliter rejiminin kurbanlarından birini baş karakter koltuğuna oturtur ve bu karakterin, sistemi kemikleşmiş rejimden kaçma, onu sabote etme çabalarını anlatır. Hikayeye eşlik edense derin bir izlenme duygusu, tekinsizlik ve güvensizliktir. Distopyalarda hiçbir yan karakter güvenilir değildir. Aynı şekilde sistemin adamı olarak görülenler de kimi zaman olduğundan farklı bir kimlikle dönüştürülebilir.Kallokain'de ise alışılagelmişin aksine baş karakter bir sistem karşıtı değil sistem adamıdır. Kendi icadı olan bir ilaç sayesinde insanlara içlerinde tuttukları gerçeği söyletmenin, böylece berrak bir totaliter devlet ülküsünün peşindedir. ama diğer distopyalar gibi bu romanda da baş karakter mutlak değişimle sınanacaktır. yalnız bunun metodu belli değildir. isveçli kadın yazar karin boye köleleşmiş insanın içindeki özgür düşünceyi anaçlık ve doğurganlığı temel alarak ortaya koymaya çalışır. Hikayede leo kall isimli idealist bir bilim adaminin gozunden anlatilmakta olup, ana temalarindan birisi totaliter yapi/rejimler karsisindaki bireydir. hikayede; cesur yeni dunya'daki tektiplesme/itaat saglayan soma'nin tersine, kisiye verildiginde aklindan gecen tum dusunceleri ve hatta bilinc altindaki dusunceleri ortaya cikarabilen doğruluk serumuna benzer kallocain adli bir ilac vardir. bu ilac sayesinde devlet (potansiyel) muhalifleri/asileri tespit edebilmekte ve devamliligini saglayabilmektedir. Boye, 1930'lar sovyetler birligi'nden ve nazi almanyasi'ndan etkilenerek bu guzel eseri kaleme almistir. sahsi kanaatim, kitapta yarattigi totaliter dunya devleti, orwell'in 1984'te yarattigi totaliter sistemden daha urkutucudur (gonullu olarak sisteme hizmet edenler vs korku sebebiyle sisteme karsi koymayanlar). distopya sevenlere tavsiye olunur.
Kallokain
KallokainKarin Boye · İthaki Yayınları · 20201,129 okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.