Gönderi

Barış'ı tanıdığım yerde ne çiçekler vardı, 'ne de başı bulutlarda bir çınar.' O gevrek sesiyle simitçi bile giremezdi oraya. Taş havluya yalnızca kuşlar konardı bazen. Kuş kanadına binip çayırlara gitmeyi öğretti Barış bana. Düşle gerçek, onun o yarım sözcüklerinde öylesine iç içe geçerdi ki,dünyanın çirkinlikleri bir bulut gibi kayıp giderdi göğümüzden. Taş avluda düşsel uçurtmaları uçurmayı işte öylece öğrendim Barış'tan.
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.