"...kırsal bir yaz gününün kristal duruluğuna kendini vermenin sıra dışı albenisini hemen keşfetmişti. Bir sürü delişmenlik yaparak kendinden geçiyor, saçında solgun kurdeleler, üstüne bahar beyazı elbiselerle tıpkı bir zamanlar olduğu ve çoktan öldüğünü zannettiği küçük kız gibi iki yanı ağaçlı yollarda koşturarak, çiftlerin üstünden atlayarak ve vızır vızır uçuşan kelebekleri kovalayarak eğleniyordu. Yürüdükçe yürüyor ve her adımda uzuvlarının ritmik bir biçimde gevşemesinden insanın nasıl da haz aldığını yıllardır ilk kez hissediyor, saray günlerinde unutmuş olduğu ilkel yaşamın özelliklerini hayranlıkla yeniden keşfediyordu. "