“Yaşlı meşe iyiden iyiye değişmişti. Dolgun ve koyu yeşil bir çadır gibi çevreye yayılmış, akşam güneşinin ışıltıları içinde usul usul salınıyordu. Ne eğri büğrü parmakları görünüyor, ne de eski acıların, eski güvensizliğin izleri belli oluyordu! Yüz yıllık sert kabuğun arasından sapsız, dolgun ve körpe yapraklar fışkırmıştı. O denli körpeydiler ki, bunların o yaşlı gövdesinden çıktığına inanmak zordu.”
Prens Andrey