George Orwell'in 1984 eseri ile Aldous Huxley'in Cesur Yeni Dünya eseri, geçtiğimiz asırda henüz teknoloji bugünkü anlamda yokken teknoloji üzerinden ütopik bir dünya kurgulamasi üzerine yazılan iki roman.
İçinde bulunduğumuz sürecin nereye doğru gittiğini anlamak isteyenlere George Orwell'in "1984" eserini tavsiye ederim acizane.
1984 eserinde Aldous Huxley'in "Cesur Yeni Dünya"sında geçen teknolojiye zevkle boyun eğmiş; kendini herşeyiyle makineye ve teknolojiye zevkle, isteyerek teslim eden insan topluluğunun ütopyasının aksine insanların cebren yani zorla birşeylere zorlama durumu hâkim.
Adım attığınız her yerde sizi gözetleyen birisi vardır. Parti yöneticileri yani İktidar size ne emrettiyse onun dışına çıkmanızın karşılığı büyük cezayla sonuçlanır.
Evlenmeni mi engelledi? Asla bir kadına dokunamazsın.
Bunu yaparsan sonun gelmiş demektir. Ve bunu yapmana mümkün olacak bir ortam da yoktur zaten çünkü her yerde gözetleniyorsundur. Evinde, hatta odanda bile!
Neil Postman "televizyon: öldüren eğlence" isimli eserinin girişinde mezkûr iki eseri kıyaslayarak kendi kitabını Huxley'in haklı olduğu varsayımı üzerine yazdığını belirtir, kitabının akışını da buna göre şekillendirir.
Ben de Neil Postman'ın aksine şuanda 1984 eserine doğru bir gidiş olduğunu, fakat aynı zamanda Huxley'in de kurguladığı dünyayı yaşadığımızı iddia ediyorum.
Yani hem gönülden teknolojiye boyun eğen ve itaat eden insanlar topluluğu mevcut; hem de teknoloji vasıtasıyla, zorbalıkla insanları birşeylere mahkûm etmeye çalışan küresel bir yönetim var.
Virüsler ve hastalıklar yoluyla sözde alınan bir takım önlemler gerekçe gösterilerek insanlık yeni dünya düzenine zorla sokulmaya çalışılıyor. Buna boyun eğmeyen de her türlü haktan mahrum kalacaktır.
Örneğin bugün HES kodunuz yoksa birçok haktan mahrum kalıyorsunuz.
Yarın mecburi aşıyı reddedip olmadığınız taktirde evinizden bile çıkamayacaksınız belkide..
Mecburi aşıyı olduğunuz zaman da onların istediği bir insan prototipine giriş yapıp; zamanla Huxley'in kurguladığı düzenin birinci basamağına da adım atmış oluyorsunuz.
Özetle; zorla aşı yaptırılan yada zorla teknolojiye maruz bırakılanlar, zorla maske takılanlar 1984; bütün bu dayatmalara gönülden bağlı olup diğer insanları da buna zorla davet edenler de Cesur Yeni Dünya eserindeki topluma giriş yapıyor demektir.