Günümüz Türkçesine uyarlanmasına rağmen müazzamdı.
Çevri romanları okuma konusunda hakikaten zorlanırım lakin bu kadar hafif bir üslupta çevrisiyle beni yazara bağladı.
Roman; 1911 yılının yaz aylarında İzmir'den İstanbul'a amcasının yanına gelip Pervin kalmaya gelir. İstanbul hakkındaki eleştiri-Görüş-anlatırken aslında günümüzde de aynı olduğunu fark ettim ve Pervin'e oldukça hak verdim. "İstanbul'un en büyük kusur bir kibar hayatı ve kibar halkı olmamasıdır." düşünsenize 1911'de de bu böyle şimdide böyle. Pervin, İzmir'de eğitim görüş gayet aklı başında bir genç kız(19) İlk kalp çarpıntısını şâir Behiç ile yaşayıp büyük bir elemle kaybeder. Bu kayıp sonucunda kısmen hayata gözlerini kapayıp ailesinin uygun göreceği birine razı olmayı tercik eder.
Burnunuzun direğini sızlatan bir kitap olacak!