Sonra da üniversiteyi dışarda okuyup ya da iş hayatına başka şehirde devam edince, bir sabah uyandıklarında kendilerini koca bir makarnaya dönüşmüş olarak bulurlar. Evlerini en çok hayvanlar ziyaret eder, toz parçacıkları da ayrılmaz dostlarıdır. Ee bu şekilde devam edilemeyeceğini görünce de on kişi aynı evde yaşamaya başlayıp işleri moleküllerine bölerler. Sonuç yine hüsran yine hüsran. :)
(Güzel istisnaları ayırıyorum elbette)
Çok haklı bir noktaya değinmişsin, güzel bir yorum. Bir kez kendine saygısı olan insan ister kadın ister erkek olsun bunları kendisi yapmalı. Erkekleri rahata alıştırdığı için bazı ataerki kurbanı anneler, bazı erkekler zannediyor ki her iş önlerine hazır gelecek. Ama yok işte zaman geliyor kendisi yapmayınca sıkıntıya yine kendisi düşüyor.. :)
Güzel yetiştirilen ve yetişen 'insanlar' diyorum bağlamı aşarak iş ya da görevleri cinsiyete bölmeden harika şeyler yapabiliyor. Aksi halde yalnızlık halinde yalpalayarak uçurumdan düşme durumu söz konusu. İnsanı tartan yine insan ve kadını mutfağa kapatan ya da erkeği yalnız onun çalışması gerektiğe inandıran basküllerin tedavülden kalkacağına inanıyorum. 🙏🏼
Ne güzel dile getirmişsin aklımızdan geçenleri, bu konuda çok iyi olduğunu belirtmeden edemeyeceğim. :) İnanalım, umalım çabalarımız bu yönde olsun ki o günleri de görelim...