Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Son zamanlarda karşılaştığım her şeye Sonay'ın gözüyle bakmayı deniyorum. Birine âşık olmak, kendi gözlerini kör edip, hayata onun gözleriyle bakmak demek, syrılığın insanı kör etmesi de bundan. Evden çıktığım o sabah bir alametin peşine düştüm. Artık o alametin ne olduğunu biliyorum. Gözlerimle gördüm, kulaklarımla işittim, ellerimle dokundum. Aşk, alamet, alamet, aşk. Söze döküıdtiğü anda anlamını yitirmekten korktuğum derin bir varoluş hali. Aşkın bir parçası olunca, aşkın sınırlanyla benliğin sınırları ayırt edilemez hale geliyor; ben derken aşktan, aşk derken benliğinden söz etmeye başlıyorsun. İnsan âşık olmaz, aşk olur. Hakikati içinde taşımak kelimelere dökmekten iyidir. Kör bir kuştum ben Sonay'la yeniden karşılaşmadan evvel. Evlerin pencerelerine, yüksek binaların kalın camlarına, elektrik direklerine, ağaç dallarına, trafik levhalarına, duvarlara çarpıp durdum. En çok kan kokusunu tanıyorum. Sadece gözlerim değil, ruhum da karanlığın kapanına kısıldı yıllar boyunca. Beni Sonay buldu. Üstümü başımı temizledi. Soluk bir ışık fark ettim, ilk kez. Yaşamak düşüncesinin soluk ışığıydı ve onun yanında olmak ışığımı güçlendiriyordu.
Sayfa 389Kitabı okudu
·
94 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.