Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Truman Doktrini" ve Türkiye İkinci Dünya Savaşı sonrasında, savaş sırasında yükselen gıda maddeleri ve hammadde fiyatlan giderek normale döndüğünden, bu maddeleri ihraç eden Türkiye'nin gelirlerinde bir azalma söz konusu olmuştu. Öte yandan, Türkiye, Sovyet tehdidiyle karşı karşıya bulunduğu için, savaş bittiği halde 600.000 kişilik ordusunu terhis edememiş ve silah altında tutmak zorunda kalmıştı. 1946 bütçesinin neredeyse yarısı, bu kalabalık ordunun harekata hazır halde tutulmasına harcanmıştı. Savunmaya yönelik bu yüksek askeri harcamanın sonucu olarak, Hükümet, yatmm yapacak ya da ülkeyi sanayileştirecek maddi olanaklardan yoksun kalmıştı. Bu nedenle, Türkiye'nin dış yardıma gereksinmesi olmuştu. İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda Türkiye'nin elinde 245 milyon dolarlık altın ve döviz stoku olduğu halde, Sovyetler Birliği ile savaş olasılığını düşünerek bu stoku kullanmak istemeyen Türk yöneticileri, karşı karşıya bulundukları ekonomik güçlükleri yenebilmek için, bir yandan, uzun vadeli iç istikrazlardan (borçlanma); öte yandan da, dış kredilerden yararlanmak yoluna gitmeyi kararlaştırmıştı. Türkiye, kendisine yönelik Sovyet tehdidiyle baş edebilecek başlıca güç olarak ABD'yi gördüğü için, savaşın ertesinde bu devlete yaklaşma politikasını benimsemişti. ABD, savaş sonrası dönemde, dünyaya egemen olan iki bloktan birinin en güçlü devleti konumundaydı.
Sayfa -1 - KAYNAK YAYINLARI
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.