Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

174 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Panait Istrati 51 yıllık yaşamında özgürlüğünün peşinden koşan, hatta belki daha doğru bir ifadeyle “kafasının dikine giden” bir işçi sınıfı yazarı. Yoksul bir aileden gelen, babasını hiç tanımayan, çamaşırcılıkla evi geçindiren annesinin kazandığı ile bir yandan okumaya çalışırken diğer taraftan kendini bekleyen kaderinden; bir eş, bir dolu çocuk, kıt kanaat geçinen bir aileden son sürat kaçan bir yazar. Serseri bir hayat süren ve kalıplara girmeyi reddeden yazar bir dönem Bolşevizm’e ilgi duymasına ve çeşitli eserlerinde bu sevgisini ve Bolşevik propagandayı okurları ile paylaşmasına rağmen, artan zulüm ve nüfuz kullanımı sonucu eski arkadaşları ile bağlarını da aynı cesaretle atmış ve “Troçkist”, hatta “Faşist” olarak suçlanmasına rağmen geri adım atmamış. “Balkanların Maxim Gorki’si” olarak adlandırılan; “serseri dahi” olarak da bilinen Panait Istrati tüm eserlerinde kendi yaşamından kesitler sunmuş. “Akdeniz” de yazarın kahramanlarının ağzından 1906-1909 yılları arası Akdeniz’indeki yaşamı aktarıyor bize. Romanın baş kahramanı Adrian Zografi Panait Istrati’nin kendisi, hatta bir nevi alter ego’su. Romanda Adrian ve arkadaşı Mihail ile Mısır’da, Beyrut’ta, Şam’da, Aynaroz’da ve nihayetinde vatanları Romanya’da geziyoruz. Gördüğümüz, 1900lerin başında, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmadan önceki son günlerinde, bu diyarlardaki günlük yaşamın yanında açlık ve sefalet içindeki küçük insanların hayata tutunma savaşı aynı zamanda. Yazarın kitabın sonunda tariflediği şekli ile “Musa gibi insan artıkları, Sara gibi kokotlar, Klein gibi sevda tellalları, Moldovan gibi dolandırıcılar ve Akdeniz’de kaynaşan bütün o serseri takımı”nın romanı. Dönemin atmosferini ve iki büyük dünya savaşına ramak kalmışken aşağı sınıfların hayat mücadelesini birebir tanıkların dilinden duymak isterseniz kitap tam size göre. Beni romanda en çok etkileyen karakter Adrian’ın kadersiz arkadaşı, veremli Mihail oldu. Ailesi varlıklı olmasına rağmen işçilere zulüm ve baskı ile gelen bu serveti reddeden Mihail’in onca yokluk ve hastalık içinde dahi servetine dönüp bakmaması ve yaşam sevincini her daim diri tutması çoğumuza ders olacak nitelikte. Her ne yaşanırsa yaşansın yaşam sevincini hep muhafaza edebilmek ve hayata Mihail gibi umutla tutunabilmek dileğiyle…
Akdeniz
AkdenizPanait Istrati · Varlık Yayınları · 19951,557 okunma
·
195 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.