Akdeniz...
Ilık, iyot kokan, mavi dinginliğinde huzura erdiğim...
.
Ve hayat...
Yine pek çok acımasızlığına, vurdumduymazlığına şahit olduğum, çaresizlik içinde kıvranırken dahi direnebilme gücüne, umudun terk etmeyişine, hayallere tekrar tekrar konuk olduğum...
.
İnsanlar, şehir, yapılan işler anlamsızlaşmaya başladığında kendini tanıma, umutlarının peşi sıra başka bir yer, başka bir hayat, yeniden nefes alma ihtiyacı hissediyor Adriyen.
.
Ve okura insanların ön yargıları olduğu müddetçe bazı şeylerin değişmeyeceğini, cehalet illetinin ruhu nasıl kemirdiğini, ahlak değerlerini, kısaca hayatı sorgulamasını, kime ve neye göre yaşaması gerektiğini hatırlatıyor.
.
“Hamlet’in yazarı kim?” diye düşünmeye başlarken ve “mutlaka bir bilen çıkacaktır” diye umutla sağa sola koştururken doğu-batı arası eğitim, öğrenme, okuma uçurumunun korkunçluğunu hissettim.
.
Sonuç mu?
Hayallere yelken açmak mı yoksa gerçeklere tutunmak mı?
.
Sizi bu soruyla baş başa bırakıyorum