Evet... Yarım saat bile dolmadan dönen aynı heyet bana, bütün arkadaşlarının SONUNA KADAR YOLA DEVAM kararını bildirdiler. Gözlerim yaşarmıştı... Yarabbi!.. Bu ne kahraman, ne ulu bir milletti. O ânda, aziz arkadaşım, Necid çöllerinde yoldaşım, bu kızgın kumlar arasında, gafillere doğruyu ve hakkı telkin için bir riyazet ehli sükûn ve sabrı içinde aylarca yol almış olan o emsalsiz edib ve şair Mehmet Akif'in Allaha seslenişini duyar gibi oldum:
Yârab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı,
Mahşerde mi bîçarelerin yoksa felahı?
Nur istiyoruz...Sen bize yangın veriyorsun