Bana tarihi roman okumayı sevdiren Maalouf'un deneme türü bir eserini de okumuş oldum. Tavsiye eden arkadaşa teşekkür ederim. Yazarın tek kanallı yıllarda haberleri dinlediğimizde hep ilk haber olarak sunulan İran-ırak savaşındaki gelişmelerden sonra ikinci haber olan Lübnan'daki iç savaşın perde arkasındaki olayları anlattığı bölüm benim için önemliydi. Hadiselerin gelişimi ve mozaik bir yapıya sahip ülkedeki iç savaşın nedenlerini daha iyi anlamamı sağladı. Anlatım tarzı yine mükemmeldi. Buradan önemli tecrübeler edinmek gerektiği kanaatindeyim. Bir ülkede kardeşçe yaşayabilme tecrübesi kazanmış topluluklar siyasi ihtiraslar peşindeki devletlerin maşası olmamalı mesajı çok net verilmiştir. Osmanlı ve Avusturya imparatorluklarının yıkılışından sonra yaşanan milliyetçi kavgaları düşününce bunların yaşanacağına imparatorluk bünyesinde beraber yaşama kültürünün devam etmesini daha ehven bulması marjinal bir tespitti. Sayfa 128' de geçen şu sözlere katılmıyorum.Zira güzel olan şey güzeldir. Onu zorla kirletmenin manası yoktur. "Altın çağlar hep sonradan çıkmış, belli siyasal veya ideolojik projelerin değir menine su taşıyan aldatmacalardır. Insanlık tarihinin tüm önemli anları için de, ister cennet ister cehennem olarak algılansınlar,aynı şey geçerlidir. " Geleceğe dair endişelerini paylaştığımı belirtir; ideolojik, dinî ve etnik vs.tüm saplantılardan önce insani ve vicdani sorgulmaların yapıldığı tüm alanlarda hayatın daha güzel olanaklar sunacağı kanaatinin hakim olacağı bir dünyada evrensel hassasiyet dileklerimle herkesi selamlarım.

Uygarlıkların BatışıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20191,751 okunma

·

18 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ahmet