Leman'ı ararken endişeliydim. Telefonu ve yorgun kalbim aynı anda titremeye geçtiler, sanki hakkımda bir hüküm duyacaktım. İnleyen bir kadın sesi duyunca sakinleştim, Leman hastaneden çıkmış, Kaz Dağları'nda kızının yazlığında dinleniyordu. Ağustos sonu İstanbul'a dönünce beni arayabilirmiş. Karımın sırdaşı tanrıça Kibele'ye adanan mitolojik İda Dağı'ndaydı, buna anlam yüklemeye üşendim. Sırrın açıklanması her halde üç hafta ertelenmişti, kazanılmış bir zaman diye ikirciklendim.