Gönderi

1724 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
50 günde okudu
Evet, Sefiller. Kimimizin sosyal medyada Victor Hugo’nun kebapçı dükkanına Sefiller giremez mizahıyla hatırladığı, kimimizin çokça duyup okuyamadığı, kimimizin başlayıp yarım bıraktığı ve kimimizin nihayete erdirdiği eseri, Sefilleri konuşacağız. Edebi bir değer olmanın yanında o dönemin Fransasını öğrenmek içinde oldukça iyi bir kaynak. Siyasi ve tarihsel zemini çok iyi yansıtıyor kitap. Bu da eseri çok kapsamlı bir eser haline getiriyor. Kitap derinliğini de buradan alıyor diyebilirim. Bir roman deyip kenara atılmamalı. Fransanın devrim ruhunu çok güzel bir şekilde yansıtıyor. Çünkü olayları halkın gözünden görüyoruz. Örneğin Temmuz Devrimi, Haziran İsyanı, 1848 Devrimini halkın gözünden anlatıyor Victor Hugo ve bu anlatılar sığ anlatılar değil. 30-40 sayfa sürüyorlar. Nihayetinde öğrenmek kolay bir süreç değil, sabırla okumak gerek. Victor Hugo mekanları son derece detaylı anlatıyor. Kitap boyunca kimi zaman Paris sokaklarında kimi zaman kanalizasyonlarda geziyoruz. Ana tema adından da anlaşılacağı üzere yoksulluk ve sefalet. Bunu kitaptan bir alıntıyla anlatmak istiyorum: “ Eğer ki bir erkeğin sefaletine tanık olduysanız sefaleti tanıdığınızı düşünmeyin bir kadının sefaletine bakın, eğer ki bir kadının sefaletine tanık olduysanız bir çocuğun sefaletine bakın, eğer bir çocuğun sefaletine tanık olduysanız bir yaşlının sefaletine tanıklık etmeniz gerek” diyor. Ve bu cümlesinin hakkını karakterlerle bize sefaletin tüm boyutlarını göstererek veriyor. JEAN VALJEAN: İşlediği çok masum sayılabilecek bir suçtan dolayı uzun yıllar kürek cezasına mahkum kalıyor. Kürek cezası biten Jean Valjean topluma karışamıyor, kalacak yer yiyecek ekmek bulamaz hale geliyor ve bizde bir piskoposun evinde değişimine şahitlik ediyoruz. JAVERT: Jean Valjean’in peşine takılan polis. Otoriteye çok bağımlı, kendi kafasında belirli değerler olan ve bu değerlerin dışına çıkmayı asla düşünmeyen aklını otoriteye devretmiş karakter. FANTINE: Jean Valjean’in belediye başkanı iken iş verdiği kadınlardan birisi. Cosette’nin annesi. İçimin paramparça olduğu en çok etkilendiğim karakter oldu. Çünkü kızının çok hasta olduğunu öğreniyor ve tedavisi için yüksek miktarda paraya ihtiyacı oluyor. Tesadüf eseri şehre gelen bir dişçi iki ön dişi için yüksek miktarda teklif veriyor ve Fantine kızı için iki ön dişini satıyor. Bunu okuduğumda tüylerim ürperdi kitabın kapağını kapattım ve biraz ara verme gereği duydum hiçbir kitap hiçbir karakter bu kadar canımı acıtmadı. COSETTE: Fantine’nin kızı. Annesi onu para kazanıp tekrar yanına almak üzere Thenardierlara bırakıyor, ve bu asla gerçekleşmiyor. Anne kız, anne Fantine’nin ölümünde karşılaşıyorlar. Thenardiarlar para göz bir aile ve para için yapamayacakları şey yok. İlerdede karşımıza bir suç örgütünün başı olarak çıkıyorlar. Kitabın kötü karakterleri yani. Burda sevgi verilmeden bir çocuğun nasıl büyüdüğünü görüyoruz. Bu beni düşünmeye sevk etti çünkü Victor Hugo bu kadar derinlikli bir şekilde bu olayı anlatıyorsa bir yerlerde böyle bir şeye tanıklık etmiş olmalı diye düşündüm. Bir insanın hayal gücünün bu kadar zengin olması hiç rastlanır bir durum değil. Daha sonrasında Cosette Jean Valjeanın yanında sevgiyle büyüyor. Ve bu seferde sevginin insanın özellikle çocukların üzerindeki değişimini okuyoruz. MARİUS: Cosette’nin ilerde aşık olacağı isim. Son sayfaları çok zor okudum, sürekli gözlerim doldu ve okumakta zorlandım. Bir kitap insanın hayatına ne kadar çok şey katabilirse Sefiller hepsinin potansiyeline sahip bir kitap. İyi ki okumuşum. Eğer ki kitabı okumayıp yazdıklarımı buraya kadar okduysan lütfen bu kitabı oku. Çünkü kitaplar okunmadığı sürece biz çok şey kaçırıyor ve çoğu şeyden eksik kalıyoruz.
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202487,9bin okunma
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.