Her kasımda yas tutuyorduk Atatürk için, ağıtlar yakıyorduk. Biz.. Bir günlük törenlerle ödevimizi yapmış sayıyorduk kendimizi. İri iri laflar ediyorduk. Asıl ödevimiz halkımızı O'nun gücüyle insanca yaşayışa, adında yoğunlaşan özlemlerine kavuşturmaktı oysa.. On altı milyonumuz okuma yazma bilmezken, ilkelerinden uzaklaşılır, heykelleri yasalarla korunurken, hangi yüzle karşısına çıkabiliriz? Ağıt, gözyaşı, kuru laf değil, devrimini sürdürecek Mustafa Kemaller istiyordu o. Gerçek Atatürk sevgisi buydu.. Ne diyordu Orhan Burian:
«Ölülerimiz için anma ve yaslanma törenlerinden vazgeçelim. Yaşayan yanlarını bilmek ve sevmek onlarla ayrılmamacasına beraber olmak demektir."