İsabella; kısa ve etkili kitaplar her zaman ilgimi çekmiştir. Açıkçası bu kitabı almamdaki en büyük etmen 104 sayfası olmasıydı. Uzun kitaplar beni sıkar. Isabella’yı okurken sürekli Kürk Mantolu Madonna geldi akşıma hatta Sebahattin Ali’nin bu kitaptan etkilendiğine yemin edebilirim. :) Sebahattin Ali’nin çarpıldığı şey tuvale çizilmiş bir resim , Andre Gine’nin çarpıldığı şey bir vesikalık resim. Kitabın içeriği hakkında söylemek istediğim şey ise öncelikle bizi ayakta tutan şey gerçekler değil hayal edebildiğimiz ve kafamızda yaratabildiğimiz inkansızlardır. Hiç bir şey hayalimizdeki kadar muhteşem olamaz. Et ve kemiğe bürünen hiç bir şey tam değildir. Bizler hayalimizde küçük şeyleri bile anlatırken benzetmeler çok güçsüzdür. Gözümüzde büyütüp bi yere koyamadığımız insanlarda en büyük günahkarlardan değiller mi?