‘Elimden gelse hiç konuşmazdım’ der Konfüçyüs. ‘İyi ama o zaman nasıl anlatacağız insanlara?’ diye endişe eder öğrencileri. ‘Göğün kendisi konuşuyor mu?’ diye devam eder üstad. ‘Ama dört mevsim pekâlâ birbirini izliyor ve bütün varolanlar çoğalıyor.’
Göğün ve aşkın konuşmaya ihtiyacı yok.
Halden bilene ihtiyacı var. Hali okuyabilene. Halden anlayabilene.
Oysa günümüz aşkları nasıl da bağırgan: ‘Beni sev! Beni sev!’ Gerçek aşk sevilme ihtiyacının üstündedir, talep etmemeyi de bilmektir. Aşkın hakikati, âşığın susuşundadır, çektiği çilede, düştüğü çöldedir.