Yakın dönemde bilgisayar ve internetin insan hayatına girmesiyle beraber tüm bilgiler 1 ve 0 dan oluşan kodlara dönüşmüştü. Teknoloji sayesinde, çok kompleks algoritmalara bağlı muazzam şifreleme yöntemleri geliştirilmişti. Ama aynı teknoloji ilginç bir şekilde bu şifreleri kırabilecek yöntemleri de yine kendisi üretmişti. İşte bu müthiş ironi, tek bir gerçeği gözler önüne sermişti. Bilgi, veriye dönüşür dönüşmez bu veriyi korumak neredeyse imkansız hale geliyordu. İşte Eva'nın keşfi bu nokta da çok büyük önem kazanıyordu. Çünkü kadının geliştirdiği sistem, dijital bilgiyi şifreli bir şekilde biyolojik kodlara dönüştürebiliyordu. Bilgi biyolojik kodlara dönüştükten sonra da kolaylıkla herhangi bir canlının bir parçası haline gelebiliyordu. Eva, yaptığı bilimsel keşiflerin hiç birisini bilim dünyası ile paylaşmadı çünkü buldukları Neon'un geleceği için gizli kalmalıydı.
Neon kendi araştırma sonuçlarını bilim dünyasıyla paylaşmasa da bilim hızla gelişmeye devam ediyordu ve zaman içerisinde Eva gibi düşünen bilim insanlarının ortaya çıkması kaçınılmazdı. Kadının yıllar evvel yaptığı keşiflere benzer bilimsel çalışmalar yakın bir dönemde ortaya çıkmaya başlamıştı. Örneğin yapılan bir çalışma da bir grup bilim insanı Tolstoy'un 587.287 kelimeden oluşan ''Savaş ve Barış'' adlı romanını, DNA molekülünün içine kodlamayı başarmışlardı. Normalde DNA zinciri de biyolojik anlamda belirli kodlardan oluşuyordu ve bilim insanları yazılanları bu biyolojik kodlara dönüştürerek romanı DNA'nın içinde saklamayı başarabilmişlerdi. Bu harika buluş sonrasında müzik ya da video datası gibi daha büyük boyutlu dosyalar da benzer mantıkla DNA içinde saklanabilir hale gelmişti. Yani bilim insanları doğadaki canlıların genetik materyali oluşturan DNA'nın içerisine, kendi bilgilerini de yükleyebilecek bir seviyeye ulaşmışlardı. Bilim dünyasında yaşanan bu yeni girişimler, dijital bilginin organik hale dönüştürülmesiyle ilgili yeni bir akım başlamıştı.
Bilim insanlarının önünde çözülmesi gereken önemli bir soru vardı. Bu bilgileri yaşayan bir canlının genetik materyaline yüklersek ne olurdu? Canlının yaşam şekli ya da yüklenen bilgi bu durumdan etkilenir mi? Bir grup bilim insanı bu soruyu araştırdığında ilginç bir sonuçla karşılaştı. Çalışmada, internetin ilk yıllarında popüler olan gif uzantılı bir resim dosya formatı kullanılmıştı. Gif formatının en önemli özelliği, bir kaç saniyelik hareketli görüntüleri oldukça düşük boyutta saklayabilmesidir. Bu dosyalarının en meşhur olanlarından biri koşan bir ata ait gif dosyasıydı. Bilim insanları oldukça düşük boyutlu bu dosyayı CRISPR denen bir yöntem aracılığıyla E.Coli denen bir bakterinin genetik materyaline yerleştirmişlerdi. Buraya kadar olan kısım zaten önceki çalışmalarda da başarılmıştı. Bu çalışmayı farklı kılan özellik, belirli bir boyutu olan bilginin, yaşayan bir organizmaya depolanmış olmasıydı. Günlük hayatına normal bir şekilde devam eden bu bakterilerden alınan genetik materyal analiz edildiğinde, bakterinin içine gömülen gif dosyasına yüzde doksan gibi yüksek bir oranda ulaşılabildiği görülmüştü.
Yakın dönemde yayınlanan bu bilimsel çalışmalar aslında Eva'nın ne kadar büyük bir dahi olduğunu gösteriyordu. Kadının bu konudaki çalışmaları neredeyse 30 yıl öncesine kadar gidiyordu. Eva'nın geliştirmiş olduğu modelde de istenilen her türlü bilgi , bakterilerin içine gömülebiliyordu. Modelin en kullanışlı tarafı , bu bilginin diğer kuşaklara aktarılmasını sağlamasıydı. Yani bilgiyi yerleştirdiği bakteriler, bölünüp kaç nesil çoğalırsa çoğalsın, kendine hiç dokunulmamış, en son nesil bakterinden bile yüklenmiş bilgiye ulaşılabiliyordu. Bu gerçekten muazzam bir olaydı. Bununla birlikte Eva, çok sevdiği çalışama arkadaşı Yo Kan'ın da yardımıyla bu organik yönteme koruyucu olarak dinamik bir şifreleme yöntemi de eklemişti. İşte bu müthiş gelişmenin ardından Neon'da yapılması gereken tüm gizli yazışma ve bilgi transferleri artık bakteriler aracılığıyla yapılma başlanmıştı. En gizli bilgiler bazen çanta içinde bazende vücudun her hangi bir kısmında hiç bir güvenlik önlemine takılmadan bakteriler aracılığıyla taşınmıştı.
Sayfa 200 - ELMA YAYINEVİKitabı okudu
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.