Erdal Eren, gerçekleştirdiği iddaa edilen Zekeriya Önge'nin öldürülmesi olayının üzerinden henüz sadece kırksekiz gün geçmişti ki, idama mahkum edildi.
Eren'in davası bir dönemin yargılanmaları hakkında fikir sahibi olmak isteyenler için son derece "iyi" bir örnek kuşkusuz. Daha da önemlisi, genel olarak idamların geri alınmaz bir cezalandırma biçimi olduğunu ifade etmeye imkan vermesi...
Onsekiz yaşında olduğu da kuşkulu olan bu genç idamından bir kaç saat önce yazdığı mektupta, annesi ve babasına, kendisine bu cezanın işlemediği bir suçtan dolayı verildiğini anlatıyor, onlara " Bununla amaçlanan insanlara gözdağı vermektir." diye sesleniyordu.