Babam, fırsat buldukça Edremit'e gider, hem aile efradını, hem çocukluk arkadaşı şair Mustafa Seyit Sutüven'i yoklar, hem de en büyük aşkı olan dağlarda, özellikle Kaz dağında kendi başına gezerdi. Böyle dağ gezmelerinden birinde başından geçen bir olayı anneme traji-komik bir öykü gibi anlatıyor mektubunda. Bu mektup tarihsiz ama galiba 1944