Sil BaştanBir gün yolda yürürken karşıma Alaaddin’in cini çıksa ve bana bir
dilek hakkım olduğunu söylese çok fazla düşünmez milli eğitim
sistemini istediğim gibi düzeltebilme yetkisi isterdim.
İşe yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere iki farklı hareket planı
oluşturmakla başlardım. Yurtiçi hareket planı için öncelikle
çocuklarımızın öğrenme alışkanlıklarını, mevcut eğitim sisteminin
çocuklarımız üzerindeki etkisini ve eksik taraflarını saptayabilmek
için, eğitim uzmanlarından ve pedagoglardan oluşan bir kurula
bilimsel bir analiz yazılımı hazırlatırdım. Daha sonra oluşturduğum
20 ekibi 3 ay boyunca yurdun dört bir köşesine yollayarak bu analiz
yazılımı yardımıyla ülkemizdeki eğitim ve öğrenci profilini sahada
gözlemleyerek tam anlamıyla milli eğitimin röntgenini çekerdim. Bu
saha analizinin bilimsel sonuçlar üretebilmesi çok önemli olduğundan,
kullanılacak metodoloji için gerekirse sadece ülkemizin değil
dünyanın en iyi eğitim uzmanlarından yardım alırdım.
Saha araştırması sürerken aynı anda Güney Kore, Japonya,
Kanada ve Finlandiya gibi eğitimde başa güreşen ülkelerdeki eğitimi
analiz edecek 10 ayrı yurtdışı ekibi oluştururdum. Bu ekiplerden
(ilgili ülkelerin hükümetlerinden de yardım alarak) gelişmiş
ülkelerdeki eğitim sistemleri hakkında detaylı bir araştırma raporu
hazırlamalarını isterdim.
Analizler bitince yurtiçi ve yurtdışı ekiplerini bir araya getirerek
uzun süreli dev bir çalıştay organize ederdim. Günümüze gelinceye
kadar milli eğitimde yapılan hatalar ve bunların sonuçlarının
da konuşulduğu bu dev çalıştayın sonunda mümkün mertebe
tüm uzmanların hemfikir olduğu, gerçek bir milli eğitim sistemi
oluştururdum. Bağımsız kurum ve kuruluşlar tarafından
denetlenebilmesini sağlayacak bir şeffaflığa da sahip olacak bu
sistemin sürekli güncel kalabilmesi için de gerek gelişmiş ülkeler,
gerekse ülkemizdeki eğitim sistemini sürekli takip edip bunu daha da
iyileştirebilecek uzmanları Milli Eğitim Bakanlığı’nda işe alırdım.
Sonuçta Alaaddin’in cini karşıma çıktığına çıkacağına pişman
olurdu. Gerçekten de yapacak ne çok iş var değil mi?