Gönderi

Aydın KANSIRAY
Şimdi bu öksüz kalmış ellerimle, Pencere kenarında sokak lambalarının, Yüzüme vurduğu ışığın altında, Gözlerimdeki yaşları saklıyorum insanlardan. İnan istemeden oluyor İçerden sokaklara bakmak koyuyor Başka bişey değil. Yalnızlığı daha öncede yaşadım, Fakat esaret altında yalnızlığı yaşamak, Adamın iliklerine kadar, Sürekli tekrarlanan soğuk şoklar yaşatıyor. Bu kozmik yalnızlık içerisinde bir de seni özlemek var. Sesini duyamamak, Arayamamak, Dokunamamak, Tutamamak ellerini, Anlatamamak ona dair hayallerini Hani insanın ‘’OF’’ çekesi gelir ya, Yıkacak birkaç dağ arar ozaman Dağ bulamazsa kendini yıkar, Sonuçta birer düşünce olup geçiyor akıldan. Akarsu misali önüne bir set koyarsın, Olduğu yerde büyür, En son yine taşıp akmaya devam eder. Seni anlatılası zor şey, Seni anlatılası yasak şey, Ve seni anlatılası acı şey… Kim bilir şimdi yurdumun sevdalı insanlarının, Başucundaki sınırlı frekanslarda çalışan radyoların, Çaldığı hangi türkülerde anlatılıyorsundur. Ben birkaç notayı bir arada duymaktan yoksun, Seni bütün hücrelerimde yaşatıyorken yorgun, Sen ise bütün bunlara sebep ve suskun. Uzun sözlerin her zaman kısa bir başlangıcı vardır, Gözlerine ilk kez bakmak gibi, Sonra hayallerimde yaşatarak, Her gün ve her saat bakıyor oluyor.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.