1700 lü yıllarda Paris ve Londra arasındaki birbiriyle sonradan yolları kesişen karakterlerin yaşadıklarını konu alan kitap Fransız ihtilali ve öncesini anlatıyor. Ünlü giriş paragrafıyla belirttiği gibi " Hem akıl çağıydı, hem de aptallık. Hem inanç devriydi hem kuşku. Aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi. Umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı..." Yıllarca ezilen, sömürülen ve adaletsizliklere maruz kalan halk, asilzadelere başkaldırmış ve sonunda onlardan daha acımasız hale gelerek devrim daha kanlı hale gelmiştir artık. Eşitlik özgürlük ve adalet ilkeleri ile yola çıkılmış fakat halkın yıllarca biriktirdiği öfkesinin kontrolsüzlüğünün büyük bir acımasızlığa dönüşmesiyle binlerce insanın sokaklarda ölümüne yol açan gelişmeler yaşanmıştır. Giyotin artık sokaklarda, caddelerde, şehrin her yerinde büyük küçük kimsenin aldırış etmediği bir oyuncak hatta "mili ustura" gibi isimlerle adlandırılmış. İdamlar coşkuyla izleniyor ve binlerce insan öldürülüyor hale gelmiştir. Dönemin kraliçesi Marie Antionette, her ne kadar kesinlik olmasa da halkın yoksulluğu karşısında "ekmek yoksa pasta yesinler" sözünü söylediği rivayet edilmiş ve lüks ve şatafat içindeyken kendisini bekleyen acı sondan kurtulamamıştır. Sonuç olarak devrim gerekli ise de; amaca giden yolda yapılanlar gayesinden uzaklaşılan ilkeleri unutturmuştur. Tarihte artık yepyeni bir dönem başlayacaktır. Tüm bunlar yaşanırken kahramanlarımız Dr. Manette, kızı Lucie, Charles Darnay , Lorry ve Sydney Carton'u bekleyen unutulmaz olaylar kitabı ölümsüzleştiriyor. Roman ayrıca Dünyada tüm zamanların en çok okunan (200 milyon üzeri) kitabı unvanını taşıyor.

İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202259,6bin okunma

·

15 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hndn