Salgın
Herkese hayırlı cumalar.
Yine bolca güneşli, umut vadeden güzel bir havanın olduğu muhteşem İzmir'imden selamlar. Malum salgın sebebiyle hepimiz çok kötü hissediyor, gün geçtikçe sabrımızın tükendiğini görüyoruz. Kime dokunsan bin ah işitmekten bir iki seviye yukarı çıkmış durumdayız. Etrafımızda hastalanan, maalesef ölen insanları duyup gördükçe aksi durumda olmamız imkansızlaşıyor. Biz bu haldeysek hastanede ve dışarıda çalışan doktorlar, hemşireler ve sağlık personeli ne durumda acaba diye düşünmeden edemiyorum. Kimse inkar edemez ki en zor durumda olan bizzat onlar. Allah'ım önce onlara yardım etsin sonra da kalan diğer her insana amin.
İyi ya da kötü herkes acil durumlar, kriz anları yaşamıştır zannımca. Diyelim ki evde ya da benzeri yerde küçük bir kaza; çay döküldü elinizi yaktınız ya da keskin bir aletle elinizi kestiniz kanama oldu. Böyle anda öncelik sağlık olduğundan hemen ilk ne yapmalıyız diyerek anında çok düşünmeden (çünkü her salise saniye son derece kıymetlidir) işe koyuluruz, daha çok refleks gibi düşünün. Hemen vakit kaybetmeksizin ilk müdahaleyi yapar yapmaz en yakın hastaneye koşarız.
O acil durumda sağlığa daha çok zarar vermeden ve mevcut durumu stabil tutmaya çalışarak en hızlı şekilde bir doktora ulaşmaktan başka bir şey katti suretle düşünmeyiz, düşünemeyiz. Zaman kaybına sebep olacak bir lüksümüz yoktur çünkü. Ne zaman ki doktora ulaştırırz kişiyi işte ondan sonra kendimize vakit tanıyabilir, olanları hazmetmek için fırsat verebiliriz.
Evet canlar şu anda dünyaca tam da bu gibi acil olağandışı bir durumdayız. Kesinlikle salgını aşağı çekecek önlemlere odaklanmak zorundayız. En başta ufak ya da büyük her sağlık sorunumuzda koştuğumuz doktorlarımız ve hemşirelerimiz için. Bir düşünün Allah korusun onlara bir şey olursa ne kadar imkana sahip olursak olalım bizi kim tedavi edebilir, edecektir? İçim titredi.. düşüncesi bile tüyler ürpertici, dilerim insanoğlu böylesi bir olasılığın yakınından uzağından geçmez hiçbir zaman.
Şu an kalkın ve aynaya bir bakın, orada gördüğünüz insan özene bezene yaratıldı, eşi benzeri yok. Küçük ya da büyük fark etmez, iyi veya kötü bir ailesi seveni var hepimizin. En başta bize verilen candan sorumluyuz, sonra aile ve sevdiklerimize karşı da aynı şekilde sorumluyuz. Şu anda kendimize acıyacak, ah.. vah.. tüh.. yapacak zaman kaybına yer yok. Ne zaman her şey bitiyor o zaman içimizde kaybettiğimiz yitirdiğimiz herkes ve her şey için üç gün yas tutabiliriz, ancak o zaman kendimize bunu sağlayabiliriz. Hadi diyelim ki üç gün yetmez (bana göre çok bile) maksimum yedi gün olabilir. Ama unutmayın ne kadar uzarsa o kadar bitirmek ve hayata yeniden uyum sağlamak zorlaşacaktır.
Şimdi bugün yapmamız gereken sağlam durmaktır, içimizde geleceğe dahi olan umudumuzu yitirmemektir. Yalnız değiliz, milyarlarca insan aynı sorunla boğuşmakta. Pes etmek yok, hayattan vazgeçmek yok, mücadeleyi bırakmak yok. Bir küçücük virüs hayatta kalsın diye bakın neler neler yapıyor, ne çeşit yollara başvuruyor. Canlı bir hücreye ulaşamadığı sürece hayatta kalamayacağını biliyor çünkü. Unutmayın o bize muhtaç ama biz ona değiliz. Biz birbirimize muhtacız ve yeneceğiz bu çıplak gözle görülmeyen küçük ama bir o kadar da büyük zararlara yol açan kovid virüsünü.
Maskesiz çıkmıyoruz kesinlikle, hatta ben çift maske takmaya başladım günler öncesinden.
Mesafeye son derece dikkat ediyoruz, uzak hep uzak duruyoruz birbirimizden.
Dışarıda yüzümüze hiçbir sebeple ellerimizi sürmüyoruz.
Mecburi hayati bir zorunluluk olmadıkça çıkmıyoruz.
Eve gelir gelmez yapmamız gerekenleri eksiksiz yerine getiriyoruz.
Çalışanlarımız var ve geçim derdi için onların da hasta olmaması için gayret etmeliyiz. Yaşlılarımız var baş tacımız büyüklerimiz, onları kaybetmemek için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız, çocuklarımız geleceğimiz için mecburuz tüm önlemleri almaya.
Bugüne dek insanoğlu ve dünya nelere şahit olmadı ve yaşamadı, ne korkunç olaylar ve hastalıklar görmedi. Hepsi geçti ve tarihe karıştı, hiçbir zaman aklımızdan çıkartmayalım yolun sonuna gelsek bile, ölüm kapımıza dayansa bile hayat devam edecektir, Dünya ve insanoğlu var olmayı sürdürecektir.
Moralimizi nasıl yükselteceğimizi en iyi kendimiz biliyoruz, bir başkasının bunu yapmasını bekleyemeyiz, beklememeliyiz. Müzik dinlemekten mi hoşlanıyoruz, fırsat yaratıp on beş dakika bilemedin yirmi tak kulaklığı aç sevdiğin şarkıları. En basit işleri yaparken bile bunu kolaylıkla yapabiliriz. Kitap okumayı mı seviyoruz? En kötü hiç vakit bulamazsak sabah kalkar kalkmaz, uyanmaya çalışırken yine bir yirmi dakika gün için bir şey kaybettirmeyecektir ve kitap okuyabiliriz, çünkü hemen gözlerimizi açar açmaz güne başlamıyoruz öyle değil mi? Diğelim ki başladık, öğle yemeği, kahve ya da çay molası mı yok? Akşam en kötü yatmadan uykumuzdan bir yarım saat çalıp en sevdiğimiz can dostumuz kitapları arşınlayabiliriz. Kimimiz de sevdiklerimizle sohbeti sever, gün içinde her fırsatta bir iki lafın belini kırabiliriz. Ama sohbet de olsa lütfen olumsuz konuşmalar yapmayalım, kendimizi daha kötü hissettirecek, eksilere çekecek laflara lüzum yok. Bu sefer kaş boyayalım derken göz çıkarmayalım. Asla aklımızdan çıkartmayalım birbirimizden etkileniyoruz, yüksek enerji de düşük enerji de bulaşıcı. Artı yönde değilsek konuşurken de bir şey yaparken de son derece dikkatli olmalıyız.
Motivasyon örnekleri çoğalır ve bize göre farklılık gösterebilir, artık bunları en iyi kendimiz biliyor ve seçiyoruz. Bizim moralimiz yükselecek ki ailemize de sevdiklerimize de destek olacağız, üzerimize düşeni en iyi şekilde yapacağız, el ele verip yan yana duracağız ve bu günlerin de üstesinden geleceğiz.
Bunları yaparken umutsuzluğa düşmemek için koronadan arınmış dünya düşünün, korkmadan birbirimize sarıldığımız, maskesiz günleri düşünün. Doğanın capcanlı ve bizlerin de içinde yaşadığı güzel bir Dünya canlandırın gözlerinizde. Çünkü uzak değil bu tamamen bizim ellerimizde.
27.11.2020 saat 12:55 İzmir
Müjgan Gündüz
#salgın #covid19 #sağlık #motivasyon #insan
··
73 görüntüleme
Yüreğinden, ne kadar güzel dökülmüş sözcükler abla, seni bir sürü alkışlıyorum.
Bilinçlendirme için teşekkür ederim. Sevgiyle kal 💙🙂🌼
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.