Gönderi

KAÇAK DÖVÜŞ Büyüklük geniş olmakla kaim olsa gerek Tıpkı denizler gibi Irmakların nehirlerin denize dökülmesi Bir övgüdür kente Biliyorum Benim evimin değildir Irmağın denize taşıdığı kum tanecikleri Bilmek te yetmiyor bazen Çünkü ırmak boyuna akıp gidiyor Budur maviliğin derdi Budur ırmağın bildiği gerçek Şehirler köyler kasabalar insanlık Doldurur nehirleri ölmüş bilinen o yığıntıyla Onca vebalin yükü zor gelir elbet Daracık vadiler engin kayalıklar Daraltır akışkanlığı İnsanlığın gizli tarihi doldurdukça nehri Veba gibi sarar suyun rengini Kara kapkara bir çamur rengidir gözyaşları nehrin Köylü çıldırdıkça çıldırır Gece hatırlatır kendini meydanlarda Aşkın bataklığı kururken Dört duvarın arasına sıkışır ölüm duygusu Attığım her adım Bakışlarımdan çıkan her bir göz hamlesi Yersiz bir sevinçle birlikte kenti kuşatır Sonra merak duygusu öfkeye Öfkeli ilahların bolca olduğu bir kentte Saat kuleleri eksik gösterir zamanı Işıklar takınmış Yaşlı bir masanın etrafında Kimilerine bir şarkı gibi gelmektedir, Denizden kente övgüler. Her şey istenildiği gibidir oysa Aldığımız hava tebessümlerimiz yaşamak duygusu Her şeyin sınırlarını patronlar belirler Eve giden yoların yönü sararmış bir ot yığını gibidir. Bahse girerim Bir şairin uyarıları olmasa Zihnimdeki sakallı adamların hepsi zorbalaşır Bozulur adımın anlamı ​​​​Mehmet Sabri ÇIRAK
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.