Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

880 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"O piçlerin sizi üzmesine izin vermeyin!"
“Aslan Asker Şvayk” son dönemde okurken en zorlandığım kitaplardan biri oldu. Hala da hakkında ne düşündüğüme tam karar verebilmiş değilim; “bu kitabı gerçekten sevdim mi?”, “bayağı bulduğum için mi rahatsız oldum?”, “peki insanlar neden bu kadar beğenmiş de popüler olmuş?” soruları kafamda dolaşıp duruyor. Hasek son derece özgür, hatta serseri bir hayat sürmüş ve çok genç yaşında hayatını kaybetmiş bir yazar. Maddi nedenlerle okumaya devam edememiş, 1. Dünya Savaşı’na katılmış ve uzun süre Ruslar’ın elinde esir kalmış; savaş sonrası geçimini o şehirden bu şehire gezerek, hikayeler anlatarak, fırsat bulduğunda gazetelere eğlenceli yazılar yazarak sağlamış bir özgür kalem. Nitekim ömrünün sonunda kaleme aldığı ve tamamlayamadığı “Aslan Asker Şvayk” ile bir çok alanda çakışıyor hikayeleri. Roman tamamlanamamış hicivli bir kara komedi örneği. Çek kökenli sıradan bir Avusturya-Macaristan İmparatorluğu vatandaşı olan Şvayk’ın 1. Dünya Savaşı sırasındaki maceralarını anlatıyor. Şvayk her ne olursa olsun kızmayan, sinirlenmeyen, hep gülümseyerek hikayeler anlatan naif bir karakter; biraz saf, biraz aptal; ama içten içe de uyanık. “İnek Şaban”ımıza benziyor biraz; ancak daha az komik, esprileri de daha bayağı. Dönemin atmosferinde, savaş sırasındaki askerlerin hayatını seriyor gözlerimizin önüne; kelle koltukta, bir gün daha yaşayıp yaşamayacaklarını bilemeyen bu garibanların küçük eğlencelerini, saçma esprilerini, komuta kademesini ti’ye alışlarını, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve seçkin sınıf hakkındaki küfürlerini, içinde yaşanan yoksulluk ve sefaleti anlatıyor bize. Hiç susmaması, ipsiz sapsız hikayeleri, sürekli gülümsemesi ile o baskı ortamında o kadar sıra dışı ki Şvayk herkesi şaşırtıyor, kimsenin gücü onu cezalandırmaya yetmiyor. Başına ne gelirse gelsin; artık adına aptallık mı dersiniz yoksa şans mı bilinmez; belalardan bir bir sıyrılmasını beceriyor. Kitap tamamlanamamasına rağmen yayınlandıktan sonra çok ses getirmiş, birçok sinema filmine ve tiyatro oyununa uyarlanmış ve özellikle Batı dünyası tarafından savaşa karşı yazılmış en etkili eserlerden biri kabul edilerek dünya klasikleri arasına girmiş. Savaş karşıtı romanların öncülü olduğu ve hatta Remarque’ın yol göstericisi olduğu dahi yazılmış. Çek yönetmen Karel Stekly’nin 1957’de çektiği filmi izledim ve son derece başarılı buldum. Tiyatroya ise değişik kereler uyarlanmış; hatta Bertold Brecht Şvayk’ı 2. Dünya Savaşı’na da götürüp Hitler’le maceralarını da kaleme almış. Seyrettiğim her iki oyun da (“Aslan Asker Şvayk” ve “Aslan Asker Şvayk Hitler’e karşı”) son derece başarılıydı. Kitabı ise beğenmedim; hatta yaklaşık 900 sayfalık bu eseri çok zorlanarak bitirdim. Hikayenin başlangıcı ve ilk bölümü beni etkilemişti; zira aristokrasiye ve muhbirlik üzerine kurulu devlet güvenlik sistemine çok şık göndermeler içeriyordu. Ancak 2. Bölümünden başlayarak sürekli tekrarlayan, birbirine benzeyen uzun ve ipsiz sapsız hikayeleri ve bayağı esprileri ile Şvayk’a tahammül edemez oldum ve hikayeden koptum. 3. Bölümde Şvayk cepheye gidince yine biraz toparlandı hikaye, ama o ilk bölümündeki havayı veremedi ve beklentimi karşılamadı. Çeviride gördüğüm eksiklikler ise beni kitaptan iyice soğuttu. Bütününde baktığımda romanın gereğinden uzun, kurgunun zayıf, tekrarların fazla olduğunu düşünüyorum; nitekim Hasek’in kitabını tamamlayamamasının -ve belki yayınlanmadan derli toplu okuyamamasının- tüm bu eksiklerin sebebi olduğunu da düşünebiliriz. Sonuçta Şvayk karakterini çok yaratıcı ve başarılı bulsam da kitabı hiç okumadan sadece tiyatroda izlemeyi yeğlerdim. Ama Şvayk'ın, o hakim ve yukarıdan bakan zümreye karşı mesajını yürekten paylaştığımı da belirtmek isterim: "O piçlerin sizi üzmesine izin vermeyin!"
Aslan Asker Şvayk
Aslan Asker ŞvaykJaroslav Hasek · Can Yayınları · 2019740 okunma
··
318 görüntüleme
Seda okurunun profil resmi
Emeğine sağlık
AkilliBidik
AkilliBidik
, ben de dünden beri aralıksız okuyorum güya ama hâlâ 500 lerdeyim. Bendeki kitap 876 sayfa, şiştim resmen🤣 Normalde, bitirmediğim kitapların incelemelerini okumamaya çalışıyorum ama buna dayanamayıp baktım, herkes çok beğenmiş, ekstradan bir de çeviriyi çok başarılı bulmuşlar, nutkum tutuldu yorumları okurken,biz mi kitabın anlam ve önemini idrak edemedik acaba :-)
AkilliBidik okurunun profil resmi
Ben bunun eserin edebi niteliklerinden ziyade savaşa karşı duruşu nedeniyle olduğunu düşünüyorum. Sert aristokrasi ve ordu ile açıkça dalgasını geçtiğinden bu kadar popüler bence. Fikir güzel, tiyatro oyunu olarak bir harika; ama kitap bence de tam bir işkence @seda_bera . Çok zor bitirdim ben de... Bu arada benimki de 876 sayfa imiş, yanlış yazmışım incelemede. İyi dayanmışım yani 😉
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.