Bırakalım yalnızlık,
Türkü söylesin,
Bir şeyler yazsın,
Sokaklara çıksın.
İçten olalım.
İçten olalım,
Bankada da bir ağacın altında da içten olalım.
Bizim işimiz değil kırmızı gülün sırrını anlamak.
Bizim işimiz belki de:
kırmızı gülün büyüsünde yüzmektir.
Bilimin ötesine çadır kuralım,
bir yaprağın cezbesiyle elimizi yıkayıp
sofraya oturalım,
Sabah güneş doğarken doğalım,
Heyecanları serbest bırakalım,
Uzayın, rengin, sesin, pencerenin
anlamını tazeleyelim,
Varlığın iki hecesi arasına, gökyüzünü yerleştirelim,
İçimizi ebediyetle doldurup boşaltalım,
...
Bulutların, çınarın, sivrisineğin, yazın ismini
geri alalım,
Sevdayı yağmurun ıslak basamaklarından
yükseltelim,
Kapıyı insana ve ışığa ve bitkiye ve böceğe açalım.
Bizim işimiz belki de,
Nilüfer çiçeği ve çağımız arasında,
Hakikat şarkısının peşinde koşmaktır.