"Güler misin ağlar mısın?'' diyorduk, sanki ikisi yapışık kardeşlermiş gibi. Birde başka güzel komik lafımız vardı bizim: "Ölür müsün öldürür müsün?'' Onu da niyeyse gülerek söylüyorduk. Yeni değil yani, gülmekle ölmek bizim dilimizde kardeşti. Çok güldüğümüz için değil muhakkak. Belli ki gülünecek kadar çok ölüyorduk.''
Dudağımı sürdüm güle, gül ağladı, yaman bir ağrının gözyaşı düştü geceye şiir olup çağladı. Şiir sürdüm sonra acıya, avuçlarıma kan damladı, gül sürdüm sancıya, sevdaya bandım dilimi, özlem oldu adın, karıştım hayat bulamacına, karıştırdım küle aşkı, gül gülümsedi, nur sevgisini gönlünde gizledi..