Gönderi

240 syf.
·
Puan vermedi
Arsito'nun bu kitabı 10 parça yani içinde Platon'un devlete gibi 10 kitap var. Hepsi ortalama 50 sayfadan oluşuyor. Bu kitapları okurken özellikle ilk 3-4 kitabı çok dikkatli okumanızı öneririm. Bu ilk bölümler Aristo kendi etik anlayışının açıkladığı ve aslında genel bir portre çizdiği kısım o yüzden önemli yani. Ayrıca ruhun 4 bölümü,3 etkileşimi ve erdemin 2 farklı şeklini burada kategorize ediyor. Sonrasında erdemleri ve erdemsizlikleri tek tek ele alıyor. Kitaba geri dönecek olursak Aristo'nun aşırılık ve eksiklikten kaçınmamızı söylediği etik anlayışı ile karşılaşıyoruz. Burada benim dikatimi çeken birkaç noktaya değineceğim. Öncelikle Aristo aşırılığı ve eksikliği insana zarar veren ve erdemsiz davranıştır. Burada aşırılık ve eksiklik derken aslında günümüze çok uyan bir anlayış değil ancak büyük ölçüde benimsenebilir,uyuşur. Mesela Aristo'ya göre alçak gönülülük erdemsizliktir. Yüce gönüllülük erdemdir. Yüce gönüllük derken daha iyi şeyleri hak eden ve ona layık olan kişidir. Daha iyi şeyleri elde eden ve ona layık olan kişi ise ölçülüdür. Daha iyi şeyleri hak eden ancak kendini daha aşağıda gören kişi Aristo'ya göre erdemsizdir. Bu çok ilginç bence günümüzden bakınca dahasını kitapta bulabilirsiniz. Sokrates Aristo'dan önce bir kişi isteyerek kötülük yapamaz demişti. Aristo buna da katılmıyor. Burada önce istemeye eğiliyor. İstemeyi sanırsam bizden daha dar bir anlamda kullanmış. Şöyle Aristo anladığım kadarıyla istemeyi sonuç bakımında ele alıyor. Yani mesela haz bakımından örnek verecek olursak bir yemeği canımız çektiğinde(istediğimizde) onu yediğimizde duyduğumuz haz bakımından onu isteriz. Ve burada fark ettiğim kadarıyla günlük kullanımızdan biraz farklı. Mesela önümüzde bir menü var ve x'i istiyoruz dediğimizde bu Aristo'ya göre isteme değil bir tercih oluyor. Aradaki fark ise isteme daha tek taraflı yani çevre bunda çok etkili değil. Ölümsüzlük gibi ulaşamayacağımız şeyleri de isteyebilir ama tercih önümüze gelen seçenekler arasından seçeriz. Ayrıca tercihin kaynağı bizizdir yani ilk hareket ettirici kendimizdir. Burada bu ayrımları yapmasının nedeni bence yapılan eylemlerin hareket ettiricisini kişinin kendisi kılmak istediğinden. Kişi kendi eylemin hareket ettiricisi ise bir kötülük yapınca da bunu ona mal edebiliyoruz. Burada tabii bazı sorunlara da değiniyor. Mesela kişi kötüyü isteyebilir mi? Yoksa kötü ona iyi göründüğü için mi onu ister? Yoksa tek tek eylemlerde bilgisiz olduğu için mi kötülük yapar? Bunlar üzerine araştırmasını sürdürürken en son kötülüğün sorumlusu da insan olduğuna karar kılıyor. Önemli bir diğer nokta ise kişinin bir şeyi yapa yapa erdemli veya erdemsiz ya da kötü olur. Yani bir kişi tek bir erdemli davranış yaptı diye erdemli olmaz veya bir kötülük yaptı diye kötü olmaz. İnsan yapa yapa bunları huy edinir(günlük hayattaki kullanıma benzese de biraz farklı Aristo'da) . Daha açıklanacak ruhun bölümleri,etkileşimleri,erdemin bölümleri,dostluk,mutluluk gibi pek çok şey olsa da bunlar burada anlatılamayacak kadar uzun sürecektir. Okumadan önce az çok bir fikir sağlasın diye ve bu kitaba inceleme yazmadan geçmek istemediğimden dolayı yazdım. İyi okumalar :)
Nikomakhos'a Etik
Nikomakhos'a EtikAristoteles · Bilgesu Yayıncılık · 20074 okunma
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.