Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

132 syf.
10/10 puan verdi
Pedro Paramo
Spoiler denen illeti içermemektedir 900 sayfalık Şvayk okuma maceram bol sancılı bir sürece dönüşünce araya çerezlik bir kitap iliştirmenin iyi olabileceğini düşündüm. İnce olması nedeni ile de, hakkında hiç bilgi sahibi olmadan, tabiri caizse balıklama daldığım bir kitap oldu Pedro Paramo. Biraz ruhum dinlenir, biraz ferahlar, asli kitabıma geçerim, hayalleri ile başladığım Pedro Paramo, olağanüstü anlatımı ile beni şaşkına uğrattı. Kitabı noktaladıktan hemen sonra, başa dönüp tekrar okudum. Çünkü öyle haz alarak, öyle büyüsüne kapılarak okumuştum ki atladığım bir detay kalsın istemedim. Öncelikle, ben gibi şimdiye kadar duymayan, bilmeyen okurlara biraz yazardan bahsetmek istiyorum. Juan Rulfo 1917-1986 yılları arasında yaşamış, asıl mesleği fotoğrafçılık olan Meksikalı bir yazar. Henüz bir yazar adayı olan Marguez'in yazdığı romanları beğenmeyen yazar dostu Alvaro Mutis, Marguez'e "Oku da nasıl yazılır, öğren" gibisinden Pedro Paramo'yu verir. Aynı gece kitabı üst üste iki kez okuyan Marguez, bunu takip eden bir yıl boyunca başka kitap okuyamadığını belirtir. Bir rivayete göre bu da yetmez, kitabı baştan sona harfi harfine ezberler... Rulfo "Verilen eserin sayısı değil, işlevi mühimdir, ben profesyonel bir yazar da değilim, canım isterse yazarım", diyerek geride, biri roman, biri de öykü olmak üzere, ne yazık ki sadece iki eser bırakmış. (Ölümünden sonra, derlenip yayımlanmış birkaç senaryo çalışması mevcut) Ailesi Meksika Devrimi sırasında katledilince yetimhanelerde büyümek zorunda kalan Rulfo, bu eserinde doğup büyüdüğü Meksika'nın mitolojik kültüründen, fantastik efsanelerinden ve batıl inançlarından bir hayli yararlanmış. Bu manevi değerler haricinde avcunun içi gibi bildiği Meksika kırsalını ve kırsalın insanını da olanca gerçekliği ile aktarmış. Romanımız, vefat eden annesinin vasiyeti üzerine, hiç tanımadığı babası Pedro Paramo'yu bulmak ve ondan hakkını almak için memleketi Comala'ya doğru bir yolculuğa çıkan Juan Preciado'nun, bu yolculuk esnasında ve sonrasında yaşadıkları üzerine kurulu... "-Hakkımız olmayan şeyleri ondan istemeye kalkma,- demişti annem. - Yalnız bana vermesi gerekip de vermediği şeyleri iste. Bizi böyle unutmasının hesabını sor ondan-” Kronolojik anlatım esasının resmen yok sayıldığı eserde, zaman mefhumu kesinlikle yok, geçmiş, şimdi ve gelecek birbirine karışmış. Kimi zaman babasının çocukluğuna, gençliğine iniyor, kimi zaman Juan ile bu günü yaşıyoruz. Örgü süresince, birçok karakter, farklı zamanlarda olaylara dahil oluyor. Kısa ve etkili cümleler ile de sürükleyiciliğini muhafaza eden roman,gerek tematik yapısı, gerek anlatım teknikleri, gerekse olağanüstü imgeleri somut gerçekliklere yedirmedeki başarısıyla, bence büyülü gerçekçiliğin tam anlamıyla edebiyata tezahür etmiş hali. "Tan ağarırken iri iri yağmur damlaları düştü. Damlalar, sürülü toprağın yumuşak, ince tozuna değince kof sesler çıktı. Bir alaycı kuş toprağın üstünden uçarak geçti, ağlayan bir bebek sesi çıkardı uçarken. Sonra yorgunluktan bitmişçesine inledi, daha sonra da, ufkun aydınlanmaya başladığı noktaya varınca hıçkırdı, bir kahkaha attı, yine inledi. Fulgor Sedano toprak kokusunu içine çekti, sürülmüş toprağı ıslatan yağmura baktı. Küçücük gözleri mutluluk doluydu. Islak toprak kokusunu üç yudumda içtikten sonra. dişlerini göstererek güldü." Düş ile gerçeği harmanlayan yazar, deneysel roman teknikleri haricinde iç monolog, geriye dönüş, bilinç akışı, metinlerarası gibi tekniklerden de ziyadesiyle istifade ederek bireyin ve bireyin doğasının en ince detaylarını, gotik bir üslup ve şiirsel bir dil ile okura sunmuş. Ben bu romanda Yunan mitolojisinden de çok esinlendiğini düşünüyorum, şöyle ki, ana karakterimizin babasını arama çabaları bana İthaka Kralı Odisseus ve onun Penelope'den olan oğlu Telemakhos ile olan ilişkisini anımsattı. "Sesler. Gürültüler. Fısıltılar.Uzak şarkılar: Sevgilim mendil verdi, Oyası gözyaşından...." Rulfo'nun bizzat tanıklık ettiği iç savaş ve Meksika Devrimi yıllarınin etkileri de eserde göze çarpıyor. Ülkede mevcut hükümetlerin kötü yönetimlerinin yol açtığı adaletsizlikler, açlık, yoksulluk, ahlaksızlık, suç, ölüm, bağnazlık, ataerkil aile yapısı gibi konular da kurguya girince, çok katmanlı bir eserin ortaya çıkması kaçınılmaz olmuş. "Hükümete ve sizin gibi adamlara karşı ayaklandık, çünkü dayanamıyoruz artık. Hükümetin tutar yanı yok; hepiniz madrabaz, aşağılık adamlarsınız. Hükümet hakkında daha fazla konuşmayacağım, bundan sonra kurşunlarımızı konuşturacağız çünkü." 1970 yılında Meksika Ulusal Edebiyat Ödülü alan Pedro Paramo, yıllar sonra değerinin anlaşılması üzerine 1985 yılında bir de İspanya Cervantes Ödülü ile onurlandırılmış. Borges, Fuentes, Marquez gibi üstadlara yol gösterici nitelikte bir yazar olan Rulfo 'yu okumak için ben çok geç kalmışım, lütfen siz kalmayın... Her ne kadar 118 sayfalık minik bir kitap gibi duruyor olsa da, zor bir okuma süreci olacağını, bu nedenle yüksek bir motivasyon ile bu sürece girişmenizi, şimdiden önemle belirteyim. 2020 yılını bitirirken okuma listeme bir "en" daha eklemenin haklı gururunu da yaşıyorum elbet. Ben Tomris Uyar'ın muhteşem çevirisi ile okudum,onu da anmadan geçmeyeyim. Lütfen bu eseri okuyun, hele hele yolunuz edebiyat ile bir yerlerde kesişmiş ise muhakkak okuyun. "Bu köy yankılarla doludur. Duvarların oyuklarına ya da taşların altına sıkışmış yankılar. Sokakta yürürken başka ayak sesleri de duyarsın, hışırtılar, kahkahalar gelir kulaklarına. Bugüne kadar gülmekten yorgun düştükleri izlenimini uyandıran eski kahkahalar. Kullanıla kullanıla aşınmış sesler. Bunların hepsini duyabilirsin. Bana kalırsa bir gün ölüp gidecek bu sesler." Pedro Paramo, sömürülen bireyin romanı efendim, lakin siz biz gibi normal değil, arafta bireyler bunlar!
Pedro Paramo
Pedro ParamoJuan Rulfo · Can Yayınları · 19831,271 okunma
··
1.424 görüntüleme
AkilliBidik okurunun profil resmi
Yine ne güzel anlatmışsın @seda_bera , kalemine sağlık. Ben de çok geç kalmışım demek ki Juan Rulfo ile tanışmakta...
Ebru Ince okurunun profil resmi
Dün gece sessiz sakin okudum kitabı :) Ev mezarlardan fırlayan atlılarla uğraştım bütün uykum boyunca, yarı rüya yarı bilinç fokurdaması arasında :)) sabah bakiim dedim kimler incelemeyi göze almış :)) seni buldum mutlu oldum :)) çok da güzel anlatmışsın beynine sağlık ❤
2 önceki yanıtı göster
Seda okurunun profil resmi
Ebru Ince
Ebru Ince
her anlamda çok başarılı bulduğum ve dünya edebiyatında öncü bir roman Pedro Paramo. Biraz da olsa aktarabildiysem ne mutlu bana.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.