Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Tarih bir realitedir ve ondan kaçamayız
“Tarih milletlerin tarlasıdır. Her toplum, geçmişte ne ekmişse, gelecekte de onu biçer” diyor Voltaire. Gerçekten de bir insanın çocukluğunda yaşadıkları onun kimliğini, kişiliğini ve geleceğini şekillendirmede nasıl çok belirleyiciyse, tarih de toplumların kimliğini oluşturan süreçleri tanımada, bugününü anlamada ve geleceğini inşa etmede bir o kadar önemli. • • • O nedenle İlber Ortaylı’nın da dediği gibi, “Tarih bir realitedir ve ondan kaçamayız.” Geçmişi bilmeden toplum olarak bizi biz yapan zaaflarımızın, üstün yönlerimizin, kimliğimizin ve kişiliğimizin tüm ayrıntılarını bilemeyiz. Geçmişi bilmeden bugünkü toplumsal yapımızı, sıkıntı ve sorunlarımızın kaynaklarını anlayamayız ve çözemeyiz. Geçmişimizi bilmeden geleceğe yürüyemeyiz. Bir toplumu toplum yapan tüm değerler tarihin sayfalarında yazılı olarak duruyor. Yeter ki biz bu sayfaları berrak ve objektif bir zihinle okuyalım ve gerekli dersleri çıkaralım. • • • Ortaylı, “Tarihin İzinde” kitabında tam da bunun ipuçlarını anlatıyor bizlere. Nitekim iki bölüm olarak hazırlanan kitabın birinci bölümü soru-cevap şeklinde röportajlardan oluşuyor. İkinci bölüm ise daha önceden gazete ve dergilerde yayınlanmış makalelerden oluşuyor. Kitabında Ortaylı, ülkemizde tarih okumadan tarih yazımına, bir tarihçide olması gereken vasıflara, tarihçilerin sorunlarına, tarih yaklaşımımıza, tarihle ilgili önyargılarımıza; Yunan’dan Roma’ya, Bizans’a, Selçuklulara, Osmanlıya, Avrupa’ya ve İslam tarihine; kentlerin tarihinden kültüre kadar birçok konuya değiniyor. • • • Ortaylı kitap boyunca verdiği bilgileri, yüzlerce kitaptan, tecrübeden, deneyimden ve gözlemden süzerek bir “hap” gibi sunuyor bizlere. “Tarih isteseniz de istemeseniz de orada sizin hücrelerinizde duruyor” derken, “Yunan, Roma ve Avrupa tarihini öğrenmeliyiz, çünkü biz onun içindeyiz” ifadesini daha iyi anlıyorsunuz. Yine, “Tarihi yazanların tarih bilmediği metinlerinden ve cümlelerinden anlaşılır” derken, “Dünyayı anlamayan bir adam, dünya imparatorluğu için nasıl konuşabilir? Osmanlı bir cihan imparatorluğudur” sözleriyle neyi anlatmak istediğini daha iyi kavrıyorsunuz. • • • Akademik tarih metinlerini okumak her zaman kolay olmuyor. Bu yüzden kitabın soru-cevap şeklinde hazırlanması okumayı kolaylaştırıyor. Kitabı okurken İlber Hocayla konuşuyormuş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Ayrıca İlber Hoca, yalnızca kuru tarih bilgisi anlatmıyor, aynı zamanda o engin bilgi birikimiyle toplumların sosyolojisini, psikolojisini, siyasetini, ekonomisini, kültür hayatını ve şehirlerini de anlatıyor satır aralarında. • • • Elbette kitap, beklentisini yüksek tutanlar açısından çok tatmin edici bulunmayabilir. Bu itibarla bir röportajın ve gazete makalesinin sınırları içerisinde anlatıldığı ve kaleme alındığı için sunulan bilgilerin yüzeysel kaldığını söyleyebilirim. Bir de kitaptaki röportajlar farklı zamanlarda yapıldığı için olsa gerek verilen bilgiler çok dağınıkmış gibi geldi bana. Ama her ne olursa olsun tarihe farklı bir pencereden bakma ve tarih bilincimizi geliştirme adına faydalı bir eser diye düşünüyorum. “Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer.” (İbn-i Haldun)
Tarihin İzinde
Tarihin İzindeİlber Ortaylı · Profil Yayıncılık · 2014847 okunma
··
292 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.