Merhaba Kitapseverler, “Martı” kitabını bitirdiğimde içimde yalnızca şu cümle yankılandı: “Gelebileceğim en doğru zamanda geldim.” Zor bir yılı geride bırakıyor olduğumuz şu günlerde somut ve soyut olarak ‘özgürlük’ kavramının nefis bir şekilde ele alındığı bu kitabı okumaktan inanılmaz keyif aldım. Covid-19 sebebiyle çerçevesi çizilen özgürlük hepimizi bir hayli yordu, birçoğumuzu bunalımlara sürükledi. Benim için iyiki kitaplar var dediğim bir yıldı 2020. Kitabı okurken kendimi uzun suredir hissetmediğim kadar özgür hissettim. Gökyüzündeki heyecan verici dalışları sanki Jon değil ben yapmaktaydım, ustelik reelde masa başında çalışmaktaydım. Defalarca kez kendimi başka noktalarda bulmak öyle hoşuma gittiki, kitaplarda kullanılan hayvan metaforları beni daima etkiliyor. Jack London-Beyaz diş kitabını da bu sebeple çok sevmiştim. Tüm günü Jonathan’ın gözlerinden yukseklerde özgürge uçarak tamamlamiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Özgürlüğün yalnızca kalıplardan ibaret olmadığını iliklerinize kadar hissedeceğiniz bu romanı sizce de okumanın tam zamanı değil mi?

Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201967bin okunma

·

216 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.