Gönderi

Fatma Aliye'nin Nisvan-ı İslam'ı ise kadınlar arasındaki diyaloglar şeklinde yazılmış, Avrupalıların İslami kültür ve toplumlara mensup kadınlarla ilgili yanlış anlamaları üzerine bir incelemedir. Başlangıç noktasını Avrupalıların Osmanlı toplumuna ilişkin bilgilerinin yanlışlığı ve eksikliği olarak belirleyen Fatma Aliye, sorunları kaynağına, özellikle seyahat literatürüne kadar izler. Osmanlı kadınları ile yabancı kadınlar arasında hayali sohbetler oluşturarak mevcut baskın görüşü düzeltmeye çalışır; her bir konuşmada Osmanlı kadınının modern normlara uyum sağlamasına ve akıcı Fransızca konuşmasına rağmen, kendi “ahkâmr-ı diniye” ve “efkâr u adat-ı milliye'sini koruduğunu vurgular. Yanlış anlamaları ortadan kaldırmak için en etkili yolun yabancı kadınları Osmanlı evlerinin içine, kadınların mekânına davet etmek olduğunu öne sürer. Kitap, Avrupalı kadın seyyahların Fatma Aliye'nin evine yaptığı ziyaretler şeklinde kurgulanmıştır. Misafirler, Avrupalılar arasında geçerli yaygın görüşleri yansıtmak amacıyla, hayatın çeşitli alanlarından gelmektedir. Aralarında bir Avrupalı asilzade, bir rahibe, bir İngiliz kadını ve evde kalmış bir kızın eşlik ettiği yirmili yaşlarında üç Fransız burjuva kadını vardır. Konuşmalar oryantalist söylemin merkezinde yer alan bir dizi temayla ilgilidir ve sanki yabancı bir kitleye seslenmektedir. Ancak, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nda 19. yüzyıl sonundaki kültürel ve toplumsal gelişmelere ilişkin çağdaş tartışmaları ve geleneksel değerlerin korunması ile ilerleme arasındaki denge arayisini daicermektedir.
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.