Denizli'li amcamızın dediği gibi "çok tepkiliyim"
Okuduğum tam olarak neydi ? Masal mı, kişisel gelişim klavuzu mu yoksa "Hayal kırıklığı mıydı?"
Evet, çok popüler olan bu kitap "hayal kırıklığı" intibası bıraktığı üzerimde. Hoş, popülaritenin bir ölçütü olmadığı için bazen duvara toslamak da mümkün. Neyse popülizmi fazla da deşip "Düz Dünyacılar" tarafından hain ilan edilmek istemiyorum ki bana göre de dünya düzdür, bir boğanın boynuzları üzerindedir bazen balina karnına girdiği de oluyordur (atlantiği geçinceye kadar)
Kitabı biraz deşmek isterim.
(Dikkat: Bu bir İnceleme değil eleştiridir.)
1) İki yıl boyunca koyun çobanlığı yapan baş karakter Santiaogo'nun bir zoologtan veya zoolotekni uzamanından daha fazla bilgi ve birikime sahip olması çok şaşırtıcı geliyor insana. Hatta koyunlarla geçirdiği bu iki yıl o kadar şey öğretmiş olacak ki kitabın bir yerinde "koyunlar kitaplardan çok daha öğreticidir" şekline talihsiz bir konuşma geçiyor. Ben de köyde büyüdüm sayılır. Çobanlık yapmışlığım da vardır. Ya benim tanıdığım koyunlardan bahsetmiyor ya da benim tanımadığım koyunlardan bahsediyor, ikisinden biri.. Kitabın her birkaç sayfasında kendisinin koyun çobanı olduğunu ve koyunları birer OrdinaryüsProfesürüymüş gibi vurgulaması gerçekten insanın okuma hevesini kırıyor. Aklıma
Gürültülü Yalnızlık Kitabı geldi. O da her paragraf başında "Ben otuzbeş yıldır kitap presleme işinde çalışıyorum" diye başlıyordu. Gayet tabi bir durum. 35 yıl yolun kaçta kaçı eder bilmiyorum ama Hrabal'ın bunu her sayfada okurla paylaşması en doğal hakkıydı kanımca. (Saygıyla anıyorum)
2) Bir kişisel menkıbe dir almış başını gidiyor. Yazar, "Kader" (arzulanan kader) diyebileceğimiz bu olguyu masalsı bir anlatımla bıyıkları yeni terlemiş bir çocuğa öğretir gibi sayfalarca dillendirmiş durmuş. Sınava tabi tutulsam takdir, teşekkür, onur, kırmızı kurdele altın portakal vs. ne varsa alırım billah. kendi kişisel menkıbesi uğruna evinini terkeden gençlere kim bilir ne oldu.! Aristokrat menkıbeciler sizi...
3)Bu kitap klişe ve nasihat sevenler için muazzam temalar barındırıyor olabilir ama benim gibi "hayat klişelerden fazlasıdır"cılara ancak sıkıcı gelir(hoş, bu da bir klişe ama olsun) . Şunu da söylememde fayda var ki hiçbir kitabı zaman kaybı olarak değerlendirmem mümkün değil haddim de değil. Görece durumlar bunlar.Neyse konuya gelecek olursak asıl sitemim alalade bir okuma serüveni sağlayan bu kitabın neden bu kadar popüler olması ile alakalı? Benim göremediğim neyi gördü insanlar? Sayfaları yesemiydim yoksa?
Sözün kısası: bir kişisel gelişim kitabı okuyorsanız bir kişisel gelişim kitabı okuyorsunuzdur. İçini bir iki rütuşla (gökten zembille inercesine) aşkla romana çevirmek ne denli lezzetli olabilir ki? Allah'ın çölünde bir kızla tanışıyor, kız filozof, yol arkadaşı filozof, deveci filozof, deve filozof:) Herkes kendi nasihat sırasını bekliyor. Tabi bunlar Ismarlama olunca benim gibi cahili cühelaların hevesi kursağında kalıyor. Yazım dilinde İnsan isterse taşı bile konuşturabilir ve taş insana bilmediklerini öğretebilir, itirazım buna değil itirazım olay akışının uç noktalarda olması ve bilgiyi göze sokma durumuna.
Her satırda bin hisse! Yahu yorumu biraz da okuyucuya bırak La Fontaine !
Yeni okuyanlar belki beni çarmıha gönderir ama onlara tavsiyem okumaları üzerinden biraz zaman geçsin, klişeden başka bir şey olmadığını anlayacaklardır. Yani Ortalama bir kitap
Sonuç olarak : Biri çıkıp bana "Simyacı" yı kısaca anlatır mısın derse, ona özet olarak sadece şunu söylerim: "ihtiyar bir dolandırıcı tarafından "kader" teması ile kandılmış bir çobanın ( ki koyunlarını ihtiyara kaptırdı) başından geçen olayların nasihatlerle perçinlenmiş hali derim ve kendime demli bir çay ısmarlarım.
Dip not: kitabı okuduktan bir iki ay sonra bana hak vereceksiniz. Nerden mi biliyorum? Bu da benim simyam olsun
Sevgi İçimizde.
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,4bin okunma
Tabiki saygı duyuyorum. Ama ben abartıldığı kadar bir şey bulamadım. Alelade bir kitap. Mesela Sadık Hidayet'in Kör Baykuş'u popülerlik olarak daha sönük. Ki kendi düşüncemdir, bana göre Simyacı' ya nazaran çok daha büyük bir şaheser. Bir sürü kitap sayabilirim, ama ne yazık ki Simyacı'ı kadar popüler değiller. Ben aman aman bir şey bulamadım Simyacı'da. Benim kabahatimdir belki de:) iyi okumalar 🙏
kitabı ilk okumamın üzerinden neredeyse beş sene geçti o zamanlar çok beğenmiştim ama birkaç gün önce kitap ve konusu aklıma gelince basit ve klişe kişisel gelişim kitaplarından bir farkı olmadığını tek farkın bunu süslü cümlelerle anlatmak olduğunu düşünmüştüm. bu eleştirinizi görmek güzel bir tesadüf oldu. :")
Benim gibi düşünen biri çıktı şu kitap hakkında ...☺️ Gerçekten hiç beğenmedim... Popüler diye okudum bende... Arada ki mesajları zaten biliyoruz artık. çok daha güzel kitaplar var...
Herkesin görüşü farklıdır, ama her yazarın emeğine saygıdan hayalkırıklığı cümlesi yakışmıyor.
Şahsen kitabı çok beğendim , insanlar kişisel kendi menkıbelerini yüreklerinde yaşarlar ve bunu genelde farkına varmazlar, bir uyandırış olarak gördüm .