Gönderi

356 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Muhteşem Bir İntikamdı
"Kadınların Öldüğü Yer sadece o kasaba değil, tüm yeryüzü…" Bu romanı okuyana kadar yazım dili ve hikaye kurgusu olarak yazarın en sevdiğim romanı Parçalanmış Yansımalar’dı. Ve bunu bitirdikten sonra birkaç gün düşünmem, iyi bir analiz yapmam gerekti. İlk üç romanı olan Eeva ile Veera serisine bu romanla noktayı koymuş gibi görünüyor. Noktayı koymakla kalmamış, eskiden savunduğu humanizmi de bir kenara bırakmış, içindeki karanlıkla tokalaşıp anlaşmış, intikam hazzı dolu bir hikaye ile okuyucusunun karşısına çıkmış. Hem de herkesi şoke ederek. Kitap kapağından, romanın kahramanları Saara ve Elisa’nın travmalarına, Elisa'nın karakter dönüşümüne, özbenliğini dışa vuran elim olay ve antikahraman olma yoluna girmesine kadar her ayrıntının ayrı ayrı incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ne yazık ki genel okuyucu kitlesi bir romanı okuduktan sonra üzerine çok kafa yormaz, okuyup geçer, doğru düzgün bir analiz yapmak için beynini yormaz. Maalesef. Geçmişi sırlarla dolu zengin yazar Saara Ava, geçmişi sırlarla dolu Elisa’yı evlat edinir. Olay basit bir evlat edinme öyküsü değil, sadece anne kız hikayesi de değil, resmen yıllara yayılan olaylar üçgeni gibi bir şey. Faili meçhul bir kadın cinayeti ve geçmişte kahramanların başlarına gelenler ise yürek yakıyor. Zincirlenip aç bırakılmış Kurt köpeği, Elisa’nın onu kurtarması, Mor bisiklet ve anahtar, yemek masasında anlatılan masal, dokuz rakamının her yerde karşımıza çıkması gibi detaylarda gizlenen metaforlar ayrı olay. Elisa’nın yaşadığı travmaları bastırmak için ALTER benlikte yıllarını geçirmesi, özbenliğini gizlemesi ayrı bir olay. Sanırım burada çoklu kişilik bozukluğu devreye giriyor, çünkü cinsel taciz mağduru bazı çocuklar veya kötü bir olay yaşamış bazı insanlar, yaşadıkları kötü olayları unutmak için zihnini parçalara ayırır, yeni benlikler oluşturur. Hemen kitabın kapağına bakıyoruz, zihni parçalara ayrılan kel bir kadın var, bunun travmalarla yaşayan Elisa’yı temsil ettiğini anlıyoruz. Roman sonunda Elisa’nın dönüştüğü şeye Parçalanmış Yansımalar’ı okuyanlar olarak iki kere şaşırıyoruz. Saara Ava karakteri ise tamı tamına bir idol gibi oysaki, her şeye rağmen başı dik, kalbi saf, intikam yanlısı değil, adalet arıyor ama Elisa öyle mi? Yazara en çok kızdığım nokta, anlata anlata bitiremediği Saara Ava’yı harcaması oldu. Saara’nın geçmişte yaşadıkları çok sertti ve bayağı ağlattı, ama sona doğru Elisa’nın intikam ritüeli tırnak yedirtti. Adı bilinmeyen bir ülkede başlayan hikaye tek bir türe girmiyor yine, bilimkurgu, polisiye, fantastik türler ustaca harmanlanmış. Ticari hiçbir kaygısı olmayan idealist yazar Şeyda Aydın’ın olgunluk dönemine yakışan, çok emek verdiği bir roman olmuş. Bence bu şekilde yazmaya, hatta daha sert gerçekçi yazmaya devam etmeli. Verdiği mesaj da güzeldi, yazarın ölüsü dirisinden daha kıymetlidir. Okurlara tavsiye ederim, bence yazarın en iyi bir romanı budur.
Kadınların Öldüğü Yer
Kadınların Öldüğü YerŞeyda Aydın · Tilki Kitap · 202084 okunma
·
137 görüntüleme
Esra NL okurunun profil resmi
Aynı zamanda hiçbir kurama göre yazmayan özgün bir yazardır, çekemeyeni de karalamak isteyeni de çoktur. Meyve veren ağaç taşlanır ne de olsa. Güzel analiz olmuş.
Raskolnikov Semih okurunun profil resmi
Parçalanmış Yansımalar'daki Astrid de Lofn'un alter benliğiydi. Yazar travma sonrası çoklu benlikle ilerliyor gibi.
Aneresli Biri okurunun profil resmi
Yansımalar zaten adı üzerinde parçalanmış...
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.