. Baskı kalitesi çok iyiydi, tebrik ediyorum yayınevini. Kısaca konusundan bahsedip düşüncelerimi paylaşacağım:
Lara, onu kovalayan kişilerden kaçıp bir köşeye sıkıştığında son çare olarak bağırarak yardım ister. Bayılmadan önce son hatırladığı onu kurtarmaya gelen adamdır. Uyandığında kendisini hiç güneşin doğmadığı Gece Yarısı Şehri’nde bulur. Ve buranın hakimi Merih Ferec onu kurtaran kişidir. Buz gibi bakışları ve tehditleriyle kendi adını bile hatırlamayan Lara’yı çok korkutsa da onu Gecenin Koruyucuları’ndan koruyan Merih’i anlamak imkansızdır. Özel güçlere sahip Lara kim olduğunu, neden hiçbir şey hatırlamadığını, anılarını nasıl geri alacağını, güçlerini nasıl kontrol edeceğini, Merih’le arasında kurulan bağı nasıl bozacağını ve haklarındaki kehaneti nasıl durduracağını bulmak zorundadır.
Şahsen ilk kez Türk karakterlere sahip fantastik bir kitap okuduğum için ilk başta yadırgadım ama alışınca hiç takılmadım. Kitap özellikle 40-50 sayfa sonra öyle açıldı ki merakla neler olacağını görmek için sayfaları çevirdim. Bazı kelimelerin tekrarları gözüme batsa da fantastik bir dünya yaratmanın ne kadar zor olduğunu düşünürsek yazar çok başarılı bir iş çıkarmıştı. Son sayfaya kadar merak duygusunu taze tuttu ki bu oldukça zordur. Son sayfaya geldiğimde acilen devamını okumak istedim çünkü Lara en sonunda kendisi ve kehanet hakkında daha çok şey öğrenecekti. Üç kitaplık bir serinin ilk kitabı olan ‘Cevf-i Leyl:Müphem’ fantastik, akıcı, merak uyandıran bir kitap arayanlara kesinlikle tavsiyem