Şehristânî’nin Fâtiha Suresi Tefsiri
Yukarıda sunulan düşünce örgüsü Mefâtîh boyunca, Fâtiha suresi
tefsiri de dahil olmak üzere sırlara dair bölümlerde uygulanmak-
tadır. Şehristânî tefsir boyunca her âyeti, âyetten âyete az da olsa
değişen birtakım başlıklar altında ele almaktadır. Bu başlıklar ara-
sında ‘sözlük bilim’ (luğa), ‘dilsel konum’ (vad‘), ‘kök bilgisi’
(iştikâk), ‘gramer’ (nahv), ‘âhenkli düzen’ (nazm), ‘tefsîr’, ‘semantik’
(me‘ânî) ve son olarak ‘sırlar’ (esrar) bulunmaktadır. Diğer başlıklar
altında sunulan düşünceler genellikle sırların açıklanmasında da
kullanılmaktadır. Dolayısıyla sırlar kısmı, tartışmasız bir şekilde,
Şehristânî’nin tefsir projesinin meyvesi durumundadır.
Bütün bir tefsirin ‘sırlar’da kendisini nasıl olup da gösterdiği-
nin önemli bir örneği, besmelenin (Sonsuz Derecede Bağışlayıcı, Mer-
hamet Edici Allah Adına) Fâtiha’ya dahil olup olmadığı ve onun ilk
âyeti olarak alınıp alınamayacağı ya da Fâtiha’nın dışında bırakılıp
sadece bir ayırt edici unsur olarak değerlendirilip değerlendirile-
meyeceği sorusudur. Bu soru, Şehristânî’nin tefsirinde önemli bir
problematik olarak durmaktadır.88 Erken dönemden itibaren bazı
otoriteler başlangıç ifadesinin sureye ve hatta Kur’ân’ın hiçbir su-
resine dahil olmadığını düşünmüşlerdir. Mamafih, bu görüşü ka-
bul edenler, Fâtiha’nın, 15:87’ye atıfla bir hadiste ‘Yedi Tekrarla-
nanlar’la (veya ‘Yedi Katlanmışlar’, seb‘un mine’l-mesânî) özdeşleş-
tirilmesinden hareketle onun yedili yapısını tanımlamayla ciddi bir
şekilde meşgul olmuşlardır.