Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

ŞİİR EDEBİYAT TARİH OSMANLI
5. CİLDE BROWN'UN ONSOZU Osmanlı Şiir Tarihinin bu beşinci cildinin yayımlanması, dostum Gibb'in dul eşi ve annesinin arzularıyla üzerime aldığım zorunlu görevin en önemli kısmını sona erdirmektedir; Gibb'in, kısa süren hayatını adadığı büyük eserin hazırlanması ve yayımlanmasının temin edilmesi için geçen süre altı senedir. Onun yazdığı her şey artık oryantalistler, bilim adamları, edebiyat tarihi öğrencileri ve okuyucular tarafından kolayca elde edilebilir hale gelmiştir. Osmanlı Türkleri için ne söylenirse söylensin, samimi ve dürüst hiçbir okuyucu, onların tarih sahnesinde göründüğü 13. asırdan itibaren edebiyata karşı ilgisiz olduklarını söyleyemez. Aksine bana öyle geliyor ki zamanımızdaki en büyük hataları edebiyata fazla önem vermeleri (Burada özellikle Modern Dönemi ve bu cildin konusu olan öncüleri kastediyorum.) ve edebiyattan, edebiyatın veremeyeceği yenilik ve çözüm çareleri beklemeleri olmuştur. Son zamanlarda Gibb'den kalan, Türklerle ilgili dokümanları dikkatle inceledim; onlarla ilgili söylenenlerden hiçbiri beni Türk ediblerinin medhedilmesinde, Özellikle de Ziya Paşa, Namık Kemal Bey, Ekrem Bey, Muallim Naci, Abdulhak Hamid Bey, diğer modern Osmanlı edebiyat önderlerinin medhedilmesi ve eserlerinin muhtevalarının önemli bir kısmını içine alan kılı kırk yaran ikinci derecede öneme sahip tenkiterinde olduğundan, daha fazla etkilememiştir. Kendi kendime hep şöyle dedim: "Farzedelim ki Türkler, Arap ve İran edebiyatlarıyla aynı kıymette, onlarla karşılaştırılabilecek bir edebiyata sahiptiler, peki ya Araplar ve İranlılar, edebî tenkit sanatında Osmanlı Türklerininkine yaklaşacak bir seviyeye ulaşmışlar mıydı acaba!" Son cildin önsözünde belirttiğim gibi Gibb'in, sempati duyduğu Modern Dönemin tarihini tamamlayacak kadar yaşamamış olması büyük bir kayıp olmuştur. Avrupa'nın ilgilendiği kadarıyla bu modern Osmanlı edebiyatı bir tür adamsız ülke edebiyatıdır. Oriyantalistler bir sanat kolu olarak sadece modern olmakla kalmayıp Avrupa tarzı bir edebiyata zaman ve emek harcamakta isteksiz olurlarken Modern edebiyat akımlarını inceleyen öğrencilerin de yeni dönemin edebiyatçılarınca kullanılan dil hakkında bile az da olsa malumatları olmadığından bu dil (Osmanlıca) Arapça ve Farsça'dan daha zor bir vaziyet içerisinde kalmıştır. Bununla birlikte ben, (daha önce mütereddid olmakla birlikte) bu Modern Türk Edebiyatı'nın gerçek bir değer ve kıymeti haiz olduğunu görmeye başladım. Ne varki bu edebiyatı inceleyecek ve bir değerlendirmesini yapacak zaman bulacağımı zannetmediğim için Batı Avrupada yetişen bir Türk bilim adamının bu dönem edebiyatının tarihini tam olarak ortaya koymasını ve bir değerlendirmesini yapmasını ısrarla ümit ettiğimi burada belirtmek zorundayım. Bu arada hâlâ öyle ümit ediyorum ki Gibb'in tamamlanmamış eseri, burada ismini zikretmek özgürlüğüne sahip olmadığım ve bir süredir bu eserle ilgilenen muktedir bir Türk edebiyatçısı tarafından tamamlansın. Yeni dönemin önderlerinin çoğuyla şahsen tanışmış, İngilizceyi ve Fransızcayı çok iyi bilen ve bu eserin tamamlanması için samîmî bir istek duyan bu zat, Gibb'in, işleyecek kadar yaşamasına fırsat olmayan dönemin önemli bir kısmını şimdiden tedkik etmiş durumdadır. Ancak İstanbul semalarına hakim olan şüphe atmosferi ve bilhassa "Genç Türkler" olarak bilinen (Modern edebiyat bağlılarının çoğu bu gruba dahildir.) zümrenin fikirlerine karşı olunması dolayısıyla onun bu görevi son derece zordur; çünkü yaşadığı sürece eserleri, modern okulun en parlak ışığı olmayı sürdürecek olan Kemal Bey'in de eserleri hükümet tarafından yasaklanmış ve İstanbul'da bulunamamaktadır. Bu sebeple ek'in zamanında tamamlanabileceğini zannetmiyorum. Ben de böyle belirsiz bir tarihin gelmesini beklemektense daha fazla gecikmeden Gibb'in kendisinin yazdığı ve R.A Nicholson'un hazırladığı indeksle birlikte Modern Dönem hakkındaki üç bölümü yayınlamak ve böylece Gibb'in eserini tamamlamayı tercih ettim. Bunu Gibb'in tercümelerini yaptığı şiirlerin orjinal metinlerini içeren altıncı cilt izleyecektir. Yukarıda dolaylı olarak kendisinden bahsettiğim Türk dostum şayet çalışmalarını bitirir ve bunlar da elime ulaşırsa altıncı cilde bir yedinci cilt ilave edilebilecektir. Şu anda altıncı cilt (antoloji)de hazır vaziyettedir ve herşey yolunda giderse seneye yayımlanmış olacaktır. Sonuç olarak yazmalar, matbu eserler ve Gibb'in not defterleri arasında yaptığım yorucu bir çalışma sonucu tercümesi yapılan şiirlerin orjinal metinlerinin istisnasız tamamını bulmaktan dolayı büyük bir memnuniyet duyduğumu belirtmek isterim. 1901 Aralık ayında yüklendiğim zor görevim hemen hemen bitmiş olduğu için sürür duyuyorum, şükrediyorum. Ancak bir üzüntüm var ki o da derin bir sevgi ve engin bir alakayla çalışmaların bir an önce tamamlanmasını gözleyen Gibb'in annesinin, eseri göremeden ölmüş olmasıdır. Yegane avuncum ise dostluğunu ve sevgisini her zaman zevk ve minnetle anacağım büyük ve samîmî bir bilim adamına çok değer verdiği bir çalışmasına katkıda bulunmuş olmamdır. 1 Ağustos 1907 Edgard G. Browne
Sayfa 512 - Akçağ Yayınları ☪ 1. Baskı / 1999 - Ankara
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.