Siz gücünüze söz geçiremezseniz, gücünüzün size söz geçirmesine boyun eğmek zorundasınız. Kesinlikle çocuk kitabı olmadığını düşündüğüm bir kitap. .. Yetişkinlerin okuması daha önemli ve gerekli. Bunun sebebi kitabın çocuklara hitap edip etmemesi değil, tamamen ana temasının ‘insan’ olması. Evet, karakterler çocuk, en büyüğü belki 13-14 yaşında ama o çocukların bile ruhunda inişler çıkışlar olabileceğini, yenildikleri duygularının olabileceği aynı zamanda galip geldikleri düşüncelerinin de olabileceği gerçeği üzerinden, ‘insan’a büyük atıflar yapılmış. Kitapta ‘karanlık’ kelimesini okurken bile, yer yer insanın karanlık yönünü anlattığını hissettim. İnsan güce ne kadar boyun eğerse, ne kadar onun esiri olursa, hatta ne kadar taparsa ona, o kadar çaresiz aslında. Ben hiçbir kitapta insanın bu denli ‘aciz’ yaratıklar olduğunu görmedim daha önce. Anlatım çok sade. Hızla akıp gidiyor sayfalar.
En çok eğlendiğim kısım ise, İngilizlerin ne denli aptal insanlar olduklarının her defasında gözler önüne serilmesi:) Özellikle, çocukları kurtarmaya gelen subayın kendi kendine yaptığı şu konuşma: ‘Britanyalılar... Ben şey, Britanyalılar, ne olursa olsun halleder zannederdim...’ Mesele ne Britanya ne Amerika ne de başka bir şey... Mesele insan, insan. Ah, akılsız subay, insandır mesele...
Keyifli okumalar dilerim.