Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İmâm-ı Rabbâni'ye göre sünnete uygun yaşamak, dünya ve ahiret saadetinin teminatı olan her türlü manevi kazancın sermayesidir. Sünnete uygun olmayan manevi/tasavvufi vecd, hal ve ilhamlar ise yarım arpa bile etmez.”* Hz. Peygamber'e (sav) tabi olmanın bir zerresi bile dünya ve ahiret lezzetlerinin hepsinden üstündür. Sıddıklar da dâhil olmak üzere herkes, sünnete tabi olmaya mecburdur. Yoksa her şey batıl bir vehim ve fasit bir hayaldir.” Dolayısıyla sünnete uygun yaşamayan kişi zarardadır.* Kelâm âlimleri, inanç esaslarını akli delillerle isbat etmeye çalıştıkları halde dinin namaz abdest gibi ameli yanıyla fazla ilgilenmedikler için onlara göre sünnet, Hz. Peygamber'in (sav) düşünce ve inançlarıdır, sahabenin Hz. Rasül-ü Ekrem'den (sav) alıp takip ettiği anlayış çizgisidir. Sünnet üzere olmak ise İslami bakımdan övülecek düşünce ve inançta olmayı ifade eder.** Kelâmi meseleleri tasavvufi zeminde ele alan Imâm-ı Rabbâni dini en mükemmel şekliyle yaşayıp ahiret azabından kurtuluş sermayesini üç madde halinde hulasa eder. O da temele itikadı koyar ve onun Ehl-i sünnet âlimlerinin görüşüne göre düzgün tutulmasını şart görür.” İtikadın üstüne amelleri, onların üstüne fikir ve zikri koyar.”*“
·
6 görüntüleme
Vakti Garîbe Âlemi Muhal okurunun profil resmi
Mesela burada da itikadı bozuk kafir ifadesi geçiyor.
Muhammed Ali okurunun profil resmi
İtikad bozukluğu eğer iman esaslarindan birinin inkarına dayanmiyorsa buna ehl-i bidat denir,kafirdir denmez.Burda yazar kafir ifadesine neden yer vermiş anlamiş değilim.Kafirin zaten konuşmaya lüzüm yok,amelleri geçersiz.Benimde şimdi dikkatimi çekti,o kısmı çikaralım,yanliş anlaşilmasın..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.