Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

400 syf.
·
Puan vermedi
BU İNCELEME HEM
Cadı Avcısı
Cadı Avcısı
'NI HEM DE
Kral Katili
Kral Katili
'Nİ KAPSAMAKTADIR. SPOİLER İÇERİR. ***************** Seri - ilk kitabın isminden de anlaşılabileceği gibi - 16. yüzyılda İngiltere'de yapılan cadı avlarını konu alıyor. Ülkenin adı İngiltere ya da Birleşik Krallık değil de Anglia diye geçiyor ama yazar ayan beyan oranın İngiltere olduğunu hissettiriyor. Neyse, ana karakterimiz olan 16 yaşındaki Elizabeth Grey de bir cadı avcısı. İki yıl önce ülkede cadıların başlattığı bir veba sonucunda ailesini kaybediyor. Zaten önceden yasak olmayan büyüler bu vebadan sonra yani ülkenin yarısı ölünce yasaklanıyor. Büyü yapanlar kazığa oturtulup yakılıyor. Büyü kullanımıyla ilgili yeni yasalar çıkıyor, yani XIII. Anıt oluşturuluyor. Bu anıt aynı zamanda cadı avcılarını fiziksel yaralardan koruyan bir mühürle bağlantılı. Anıt daha sonra kayboluyor ama zaten ileride ona değineceğim. Elizabeth de en yakın arkadaşı Caleb'la beraber acımadan cadıları yakalayıp Engizisyon'a teslim ediyorlar. Ama öldürmüyorlar. Buna dikkatinizi çekerim. Engizisyon'un başı Blackwell tarafında eğitilmiş bu iki genç, aynı zamanda cadı avcılarının en iyisi. Kimlikleri belli olmasın diye sarayda hizmetçi kılığında dolaşıyorlar falan filan. Sonra bir gün bu kızımız üzerinde cadıların kullandığı birtakım otlarla yakalanıyooor. Nasıl mı? Şöyle ki ülkenin aptal kralı bu kızımızı kendine metres olarak alıyor. Kız da kraldan hamile kalmamak için bu otları kullanıyor. Sindirdiyseniz devam ediyorum. Bana saçma gelen, bu otları kullanan büyücü diye adlandırılıyorsa normal hekimler hangi otları kullanıyor? Evet, doğada bir sürü ot var ama cadıların kullandığı otlar hep bilindik otlar. Bunların büyüyle insan iyileştirmesi gerekmez mi? Orada biraz durdum işte. Biraz saçma geldi. Neyse. Sonra Elizabeth idam edilmek üzere hapishaneye atılıyor. Orada tam hastalıktan ölecekken (Mühür onları sadece bıçak yarasından falan koruyor.) cadılar topluluğunun yani Reformistlerin başı, yıllar önceki vebayı başlatan Nicholas Soyadını Unuttum gelip onu kurtarmasın mı? Kız ilk önce adama direniyor ama sonra onun kim olduğunu öğrenince belki onu yakalarsam Blackwell beni affeder diye düşünerek adamla gidiyor. Fakat sonra kraliyetin en çok aranan suçlularının başına girince bu planı iptal oluyor tabi... Nicholas onu ölümün kıyısından kurtararak kendi barınaklarına götürüyor. Orada Elizabeth'i şifacı kekim John Raleigh kurtarıyor. Kendisi çok ponçik bir bey. Ama sonradan, ikinci kitapta çocuğu terminatöre çeviriyorlar. Oraya şimdi hiç girmeyeyim. Birkaç olaydan sonra Elizabeth aslında vebayı Blackwell'in başlattığını, aslında onun bir büyücü olduğunu ve kendi krallığını kurmak istediğini öğreniyor. Aslında buna şaşırmadım çünkü hep böyle olur. Bu Blackwell aynı zamanda onun kadar güçlü Nicholas'ı lanetlemiş. Hem de XIII. Anıt'ın üzerine. Zaten Elizabeth'i de bu yüzden kurtarıyorlar. Kehanette onu gördükleri için. Sonra da işte Blackwell'i yenmek için yaptıkları anlatılıyor. Atlamamam gereken şeylerden biri, Elizabeth'i kurtarmaya gelmeyen, onu yüz üstü bırakan Caleb'ı yanlışlıkla öldürdüğü; ve yine Blackwell'in yaraladığı John'a kendi mührünü vererek onu ölümden kurtardığı, aynı zamanda öldürmekten beter ettiği. Şöyle ki bu mühür Blackwell tarafından oluşturulmuş bir mühür ve içinde Blackwell'in gücünü taşıyor. Bu kara büyü (uWuuuu kara büyüü) ona alışkın olmayan John'u yavaş yavaş ele geçiriyor. Onun şifacı özelliğini ortadan kaldırıyor ve onu terminatöre ve kaba saba birine çeviriyor. Ayrıca o mühür Blackwell'in gücünü de emiyor. Eh, Blackwell garibim de doğal olarak mührün peşine düşüyor. Offff offff. Sonra Elizabeth (artık çok rahat yaralanabilen Elizabeth) John'u Blackwell'den korumak için bir şekilde hapse attırıyor. O arada Blackwell, kralı indirerek tahta geçiyor. Krala ne olduğunu söylemeyeceğim çünkü onu hiç sevmedim. Biraz uzattım galiba. Hemen bağlıyorum. Sonunda John mührüyle başa çıkabiliyor ve geri eski haline dönüyor. Reformistler ve Blackwell arasında büyük bir savaş patlak veriyor. Blackwell'in askerleri yakalayıp öldürmediği cadılardan oluşuyor (bak sen şu uyanığa). Bu savaşta hem Blackwell hem de Nicholas rahmetli oluyor. Yazar okurlarına fake atarak John'u da öldürtüyor ama aslında ölmemiş falan filan. Kriz geçirdim orada. Blackwell'den sonra her şey eski haline dönüyor. Her zamanki gibi mutlu son işte. Ben şahsen sonu kötü biten bir fantastik kitap okumadım ama okumayı çok isterim. Kötü sonlar daha gerçekçi geliyor bana. Kötü bir seri değildi ama çok iyi bir seri de değildi. Elizabeth her şeyi yapabileceğini düşünen bir karakterdi. Uğruna herkese zarar verse ve başta John olmak üzere herkesin bir süreliğine ondan nefret etmesine sebep olsa bile kafasının dikine gitti. Bu hoş değildi ama diğer serilerideki ana karakterler gibi su üzerine çıkmadı ve hatasını kabul etti. Mantıklı olanı yaptı. Sonuçta o bir yenilmez değil ve herkes yardıma ihtiyaç duyar. Caleb'la birbirlerine yardım etmelerine rağmen araları bozuk olarak kitabın bitmesi de bana gerçekçi geldi. Hiçbir dostluk bu kadar ihaneti kaldırmaz. Yazarın üslubu gayet akıcıydı ve öyle çok sinir bozucu bir mantık hatası yoktu. Buraya kadar okuduysan al sana çiçek. Ama tabi emojiler belli olmuyor. Bir sonraki incelemeye görüşürüz.
Cadı Avcısı
Cadı AvcısıVirginia Boecker · Yabancı Yayınları · 20163,103 okunma
··
91 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.