Gönderi

232 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Feminist distopyalardan biri olarak sayılan Swastika Gecelerinde; II Dünya Savaşı bitmiş ve savaşı Almanlar ile Japonlar kazanarak dünyayı bu iki güç paylaşmışlardır. Yakın tarihin en bilinen karakterlerinden Hitler ölmüş, üzerinden 700 yıl geçmiş, Hitler tanrılaştırılmış, geçmişe dair her şey yakılmış, silinmiş, unutturulmuş, Alman ırkı ve Alman toprakları kutsal topraklar olarak kabul edilmistir. Hristiyanlık aşağılanmakta, insanlar hac için Alman topraklarına gelmektedir. Alman ve erkek olmayan kimsenin insan yerine konulmadığı, tek değerin eril değerler olduğu bu dünyada kadınlar hayvandan daha değersizdir.Kadınlar sadece üremek amacıyla kullanılmakta, bu amacın dışında bir kadınla birlikte olmak asağılanmakta , kadınlar hayvanlar gibi kafeslerde toplumdan izole bir hayat sürmekte ve bunu da olağan bulmaktadırlar.Doğurdukları kız çocuklarını büyütmelerine izin verilirken , erkek çocukları ellerinden alınarak erkekler tarafından yetiştirilmetedir.Hatta kadın o kadar aşağı görülmektedir ki tanrılaştırılan Hitlerin kadın tarafından doğurulmadığına inanılır. Kadınların kafaları traşlıdır ,vücut hatlarını belli etmeyen tek tip kıyafetler giyerler ve toplumdan uzakta izole bir hayat sürerler. Haliyle bu dünyada erkeğin erkekle ilişkisi ideal olandır ve oğlancılık kanıksanmıştır.Haliyle yönetim biçimi de değişiktir, her bölgenin yönetimine bakan bir Şövalye vardır. Bunlardan biri olan Von Hess , Nazi Herman ve hacı olmak için gelen İngiliz Alfred arasındaki diyaloglarla ilerleyen kitapta bu karakterlerin yaşanılan dünyayı nasıl gördüklerine dair fikirleriyle ilerleyen kitap , bana göre bir sona da varmadan bitiyor. Okurken sinirlerinize hakim olmakta zorlanılan bir kitap olarak değerlendirdiğim Swastika Geceleri kadınları rahatsız ettiği kadar erkekleri de rahatsız ediyorsa başarılı olmuştur diyorum.
Swastika Geceleri
Swastika GeceleriKatharine Burdekin · Encore Yayınları · 2014761 okunma
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.