Allâh’ı zikretmek, Allâh lafzını sâdece kelime olarak tekrarlamaktan ibâret değildir. Zikir, ancak tahassüs istîdâdının merkezi olan kalbde mekân bulduğu zaman niyet ve amellerin seviye bulmasına âmil olur. İşte bu keyfiyette bir zikir, kulun “bezm-i elest”te, “Evet! Sen bizim Rabb’imizsin!” şeklinde Cenâb-ı Hak ile yapmış olduğu ahdine vefâ göstermesi ve o sadâkatle Rabb’ini aslâ unutmamasıdır.